Camaltı Sanatı

Camaltı Sanatı

 

Cam levhaların arka yüzeyine toz boya, sulu boya, guaj, cam boyası ya da akrilik boyalarla çalışılan resim tekniğidir. Görünüşte tuval üzerine yapılan resimlere benzer olsa da özelliği bunların tam tersi sırayla boyanmasıdır. XX. yy’ın sonuna kadar büyük gelişme göstermiş olan camaltı resim sanatı bugün kaybolmaya yüz tutmuştur.

Bir zamanlar çok moda olan bu resimlere evlerin dışında mescit, tekke, türbe gibi dini mekânlarla kahve, kasap, berber gibi dükkânlarda da sıkça rastlanırdı. Camaltı resim sanatı, Türk halk resminin önemli bir dalını oluşturur. Ülkemizde XIX. yüzyıl ile XX. yüzyıl başlarında büyük bir gelişme gösteren camaltı resimleri, işledikleri konular bakımından genellikle dinsel kökenli oldukları için halk tarafından büyük bir ilgiyle karşılanmıştır. Bu resimlerin insanı nazara, hastalıklara, türlü âfetlere karşı koruyucu bir güce sahip olduklarına ve bulundukları yere bereket, bolluk getireceklerine inanılıyordu. Bu anlamda camaltı resimleri, taşbaskı duvar resimleri (levhaları) gibi başta evler olmak üzere; cami, tekke, türbe gibi dinî mekânların, kahvehanelerin ve çeşitli dükkânların duvarlarına asılıyordu.

Camaltı resimlerin ilgi görmesinin bir başka nedeni de camın resme bozulmazlık ve devamlı bir parlaklık sağlamasından kaynaklanıyordu. Işıldayan boncuk renkleri ise bir neşe kaynağıydı. Tozlanan cam, bezle kolayca silindiği için, resim tekrar renklerinin tüm canlılığına kavuşuyordu... Türk camaltı resimlerinin en belirgin özelliği, renklerin düz olarak kullanılması, figürlerde ışık veya gölgenin dolayısıyla da hacim etkisinin bulunmamasıdır. Yazı ve yazı-resimli kompozisyonlar çoğu zaman dekoratif iri çiçekler, çiçek buketleri ve çelenkler ya da geometrik şekillerle, küçük çiçeklerden oluşmuş bordürle süslenir, bazen de çeşitli renkleri içeren perdeli bir dekorda gösterilirdi.

Perde motifi, Avrupa camaltı resimlerinde de sık rastlanan bir elemandı. Osmanlı İmparatorluğu’nun Batı ülkeleriyle XVIII. yüzyılda başlayan kültürel ilişkileri sonucu Türk sanatında da Barok ve Rokoko sanatın etkileri görülmüştür. Konularının çoğunlukla dinsel olduğu minyatür etkisindeki Türk camaltı resimlerini şöyle sınıflandırabiliriz: 1- Yazılar (Allâh (C.C), Hz. Muhammed (S.A.V), Hz. Ali ve halifelerin (R.A) isimleri, Besmele, Kelime-i Tevhid, Kur'ân'dan âyetler, dini ve güzel sözler.  2- Yazı-resimler (camiler, ibrikler, sürahiler, meyveler, kuşlar, Ashab-ı Kehf gemisi, Âmentü gemisi, Hz.Süleyman'ın mührü, Mevlevi sikkesi, Bektaşi, Nakşibendi, Şabaniye gibi tarikatlerin sembolleri, Hz. Ali'nin kılıcı Zülfikâr, Ay-Yıldız'lı kompozisyonlar, Hz.Ali'nin yüzü).  3- Manzaralar (Mekke ve Medine görünümleri, camiler, Hicaz Demiryolu, “Ah mine'l – aşk” yazılı manzaralar, Osmanlı donanmasına ait ünlü gemilerin portreleri).  4- Halk hikâyeleri ve efsaneler, insanlı kompozisyonlar (Hz. Ali'nin savaşları, Hz. Ali ve devesi, Hz. Muhammed'in kanatlı atı Burak, Hz. İbrahim'in oğlunu kurban edişi, Şehname'den alınan Zaloğlu Rüstem, Sührab, İsfendiyar gibi kahramanların boynuzlu dev ya da ejderle güreşleri, yılanların şahı “Şahmaran”, denizkızları, sultanları gösteren tören resimleri, insan ve hayvan figürleriyle sembollerden oluşan kompozisyonlar).  5- İmparatorluk armaları.

 

Kaynak

http://www.unutulmussanatlar.com

 
ISTANBUL
 
 
 
 
 
Bugün 19 ziyaretçi (25 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol