Oltu Taşı

Oltu Taşı

 

Oltu, tarih ve kültür bakımından Erzurum’un zengin bir ilçesidir. Güzel bir el sanatı olan Oltu Taşı işletmeciliğinin bu zengin kültür ilçesinde kendine has bir yeri vardır. Oltu Taşı kıymetli bir maden taşı olup, sadece Oltu ve çevresinden çıkmaktadır. 3213 sayılı Maden Kanunu'nda kıymetli taşlar arasında olduğunun tescili dahi yapılmıştır. Çıkarılması, zor, rezervi az, fakat işlenmesi kolaydır. Oltu'nun sembolü olup yüzlerce ailenin ekmek teknesidir. Latince ismi ise “Jayet”tir.

Oltu Taşının teşekkülü

Oltu Taşı çıkarılan yerlerdeki bitki fosillerinden anlaşıldığına göre, ağaçların reçinesi ile kil ve linyitin karışımından teşekkül ettiği tahmin edilmektedir.

Oltu Taşının çıkarıldığı köyler

Oltu Taşı madeni genellikle Oltu'nun kuzey doğusundaki köylerden çıkar. Bunlardan bir kısmını şöyle sıralamak mümkündür. Dutlu, Güllüce, Yeşilbaşlar, Taşlıköy, Sülünkaya, Alatarla, Hankaskışla ve Çataksu köylerinde üç yüzden fazla maden ocağı Oltu Taşı çıkarmak için faaliyet göstermektedir.

Oltu Taşının çıkarılışı

Yukarıda belirtilen köylerin arazisi genellikle çok engebeli dik yamaçlardan meydana geldiği için maden çıkarılan ocaklara ancak yaya ve zorlukla ulaşılabilir. Kazma kürek, murç ve çekiç gibi ilkel âletlerle çalışılır. Açılan ocakların çapı 70-80 cm. civarında olup, dike yakın bir eğilimle ilerlemektedir. Oltu Taşı cevheri 3-5 cm kalınlığında ve zaman zaman kaybolan, yani kırılmış damarlar halindedir. Ocaklarda biraz ilerleyince su çıkar ki, bu hafriyatı diz üstü sürünerek belki 200 m uzunluğundaki ocaktan çıkarmaktadır. Maden cevherinin az ve çıkarılmasının zorluğu Oltu Taşı’nın kıymetini daha da artırmaktadır.

Oltu Taşı'nın özellikleri

1. Topraktan çıktığında çok yumuşak olmasına rağmen, hava ile temas edince sertleşmektedir.

2. İşlenmesi kolaydır.

3. İşlendikçe sertleşir.

4. Kullandıkça parlar.

5. Rengi genellikle siyah renklidir. Oltu Taşı ekseriyetle siyah renkli olmasına karşın, sarı, kahverengi ve çok nadir olsa da yeşil renkleri ile karşılaşmanız mümkündür.

6. Çıra gibi is salınımı yaparak alevli bir şekilde yanar ve sigara külü benzeri atık bir madde bırakır.
7. Sürtünme ile elektriklenerek hafif cisimleri çeker.

8. Oltu Taşı’nın âniden soğutulması, donmasına neden olur, aniden soğutulunca camsı bir yapıya geçerek kalıplaşır.

Oltu Taşı İşletmeciliği Tarihçesi

Oltu Taşı işletmeciliği günümüzden 200 yıl öncesine kadar gitmektedir. Ancak bu güzel sanat, asıl önemini Cumhuriyet döneminde kazanmıştır. Oltu Taşı madeninin çıktığı bazı köylerdeki ocak kalıntıları ile yaşlı ustaların “Ben babamdan, babam dedemden, o da babasından öğrenmiş” şeklindeki canlı şahitlerinden bu sonuca ulaşılmaktadır. Biraz daha gerilere gittiğimizde Orta Çağ’ın sonlarında Oltu Taşı, işlenebilirliğinin kolay olmasından dolayı heykel yapımında kullanılmıştır. Mücevher yapımına ise XIX. yüzyılda geçilmiştir.

İşlenmesi
Oltu Taşı'nı toprak altından bin bir güçlükle çıkaranlar, genellikle işlemesini yapmazlar, İşleyenlere hammadde olarak kilo işi satarlar. Bu günkü piyasa şartlarında kilosu 1 milyon TL civarındadır. Yeri gelmişken hemen şunu belirtelim ki taşı çıkartanlar, hammaddeyi işleyene pazarlayanlar, işleyerek mamul hale getirenler, işçiden alarak dükkânlara satanlar hep ayrı kişilerdir. Yani Oltu Taşı tüketiciye ulaşana kadar 4-5 el değişmektedir. Satın alınan taşlar, yapılacak mamulün, tip ve cinsine göre uygun bir şekilde küçük bir keserle kütük üzerinde kırılarak içindeki yabancı maddeler, çatlaklar temizlenir. Bu aşamada taş çok fire verir. Öyle ki bir kilo hammadde Oltu Taşı'ndan ortalama yedi tespih çıkar. Keserle kırılan taşlar bu defa bıçakla etrafı yontularak lobut haline getirilir. Sonra tornaya takılan bir biz âleti ile teker teker delinir. Delinen taşlar “çark” denilen tornadaki mile takılır. Usta, bir eli ile çarkı çevirirken, diğer elindeki keski ile milde dönen taşı tornaya çeker. Milden çıkarmadan önce, çırtı ağacının kömürünün tozu ve Palandöken Dağı’ndan getirilen tebeşir taşının tozu ile cilâ verilerek parlatılır. Artık işlem tamamdır. Bu anlattığımız, tespih tanelerinin yapım şeklidir. Ağızlık, gerdanlık, kolye, küpe ve buna benzer süs ve ziynet eşyaları da elde tek tek ve özenle işlenir. Bu eşyalarında yapımı için kendilerine has değişik âletleri vardır.

Mamul madde çeşitleri

1. Tespih

2. Kolye

3. Gerdanlık

4. Fincan takımı (çok nadir bulunur)

5. Yüzük kaşı

6. Sigara ağızlığı

7. Pipo

8. Kol düğmesi

9. Küpe

10. Rozet

11. Kravat iğnesi

12. Yaka iğneleri

Bu sayılan mamullerden en çok üretilen ve en tanınmışı, kuşkusuz tespihlerdir. Oltu Taşı tespihlerinin ünü Türkiye dışında da birçok ülkeye ulaşmıştır. Oltu Taşı tespihi elde çekildikçe parlayıp güzelleştiği gibi insan, buna karşı bağışıklık kazanıyor. 33'lük olanına “tek sayı”, 99'luk olanına “üç sayı” adı verilmektedir. Tespih denilince akla ilk gelen taşlardan olan karakehribar, eskiye nazaran daha az çıkarılır olması fiyatının yükselmesine neden olmuştur. Esasında kıymetli olan bu taş, malzemenin zor temin edilebilmesinden kaynaklı olarak daha da kıymetlenmiştir. Karakehribar vücutta biriken statik elektriği çekme özelliğine sahiptir. Bu yönüyle namazdan sonra tesbihat için “üç çevrim” olarak da adlandırılan doksan dokuzluk tespihler yapılmaktadır. Doksan dokuz taş ve bir imameden meydana gelen bu tespihler namazdan sonra tesbihat için kullanılmaktadır. Bunun dışında “tek çevrim” olarak da adlandırılan otuz üç taştan ve bir imameden üretilen tespihler ise daha çok stres atmak amaçlı olarak üretilmektedir. Doksan dokuzluk tespihler üretimi pahalı olduğundan, daha az tercih edilmektedir. Tespihlerin imame kısımları da ekseriyetle Oltu Taşı ile yapılmaktadır ve bu uca çeşitli madenlerden aksesuarlar yapılmaktadır. Son yıllarda bu sektörün gelişmesi ile üretilen tespihlerin, altın ve gümüş kakmalı olanlarının piyasa çıkması büyük bir ilgi görmektedir. Kuka (yuvarlak), Kızılcık, Mercimek, Kesme, gümüş işlemeli tespih tipleri vardır.

Bunun yanı sıra Gürcistan üzerinden ülkemize getirilen ve benzer özellikler taşıyan bu taşların piyasaya sürülmesi Oltu Taşı satışlarını olumsuz yönde etkilemiştir. Oltu taşının kalitesi bu taşlardan kat be kat fazla olmakla beraber, renk itibari ile de ayrılmaktadır. Kalitesinin düşük olması nedeni ile fiyatı da düşük olan bu ürünler, Oltu Taşı üreticilerine zor durumlar yaşatmaktadır.

Oltu Taşı taklitlerinden nasıl ayırt edilir?

1. Oltu Taşını elinizin içine alıp nefesinizle buharlaştırdığınızda buharı çeker ve üzeri nemlenir.

2. Oltu Taşı tespihlerinin kendine has ağırlığı ve tok sesi vardır. (Mesela cam tespihler çok ağır, plastikler çok hafif olurlar)

3. Sürtünme ile elektriklendiği için küçük kâğıt parçacıklarını kendine çeker.


4. Bıçakla hafifçe kazındığında kahverengi toz çıkarır.



Kaynak

Dr. Lütfi SEZEN

http://www.erzurum.gov.tr

 
ISTANBUL
 
 
 
 
 
Bugün 127 ziyaretçi (172 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol