Renkler ve Özellikleri

Renk Skalası, Renkler ve Özellikleri


Bu renk skalasını kısaca yorumlayacak olursak.

Orta kısımda bulunan 3 ana renk; kırmızı, mavi, sarı.

1.Sarı ile kırmızının karışımı: Turuncu.

2.Sarı ile mavinin karışımı: Yeşil.

3.Kırmızı ile mavinin karışımı: Mor.

Kırmızı, mavi, sarı ana renklerdir, bunların birbiri ile karışması sonucu ortaya çıkan renkler ise ara renklerdir. En çok kullanılan renk tonları:

TURKUAZ: mavi + yeşil + beyaz

MOR: kırmızı + mavi

YEŞİL: sarı + mavi

EFLATUN: kırmızı + 2 kat mavi

PEMBE: kırmızı + beyaz

TEN RENGİ: kahverengi + beyaz + çok kırmızı

BORDO: kırmızı + siyah

TURUNCU: sarı + kırmızı

YAVRUAĞZI: sarı + siyah + beyaz

GRİ: siyah + beyaz

DUMAN RENGİ: mavi + beyaz + siyah

AÇIK YEŞİL: turkuaz + siyah

AÇIK YEŞİL: mavi + yeşil + siyah + beyaz

KÜF YEŞİLİ: mavi + yeşil + az siyah + beyaz

KAHVERENGİ: sarı + siyah + kırmızı

KAHVERENGİ: turuncu + siyah

KAHVERENGİ: turuncu + mor

KAHVERENGİ: kırmızı + yeşil

TABA-KREMİT: kırmızı + kahverengi

TABANIN TONU: kahve + kırmızı + sarı

LACİVERT: kırmızı + çok mavi + siyah

ALTIN SARISI: sarı + kahve

HÂKİ YEŞİL: kahve + yeşil

ZEYTİN YEŞİLİ: mavi + açık yeşil

YAĞ YEŞİLİ: sarı + az siyah

GÜLKURUSU: mor + kırmızı

AÇIK BAKIR: yaldız + kahve + kırmızı

FÜME: lila + mor

LİLA: mavi + kırmızı + az beyaz

Ana renk tonlarının kaç tane olduğu ve hangileri olduğu konusunda ihtilaf olması ile beraber bilgisayar teknolojisinin gelişmesi ile dijital ortamda kullanılan renkler ve kabul edilen ana renkler RGB, baskıda ise CMYK renk tonlarıdır. Bunlardan RGB;  Kırmızı, Yeşil ve Mavi, CMYK; kırmızı, mavi, yeşil, siyah. Dijital ortamda diğer tüm renkler bu üç rengin birbiriyle farklı dozlarda (yoğunlukta) karıştırılması ile elde edilirler. Herhangi bir yardımcı program kullanmadan renklerin birbiri ile etkileşimini dijital olarak ve deneyerek görmek için şu adrese bakabilirsiniz; https://kuler.adobe.com

RGB Renk Modu

RGB renk modu, İngilizcedeki “Red” “Gren” “Blue” kelimelerinin baş harflerinden ismini alan bir renk uzayıdır. En sık kullanılan renk uzaylarındandır. Işığı temel alarak, doğadaki tüm renklerin kodları bu üç temel renge referansla belirtilir. Her renk %100 oranında karıştırıldığında beyaz ve %0 oranında karıştırıldığındaysa siyah elde edilir. Bu uzayda, ana renkler olan kırmızı, mavi ve yeşil belirtilmediği için, bu ana renklerin tanımı değiştikçe, tüm renkler değişir. İnternet'te kullanılan renk sistemi RGB renk sistemidir. Bunun sebebi, 1953'te ilk fotoğraf makinesi Polaroid'de ve ondan sonra da televizyonda Sony ilk olarak kullandığı içindir. Günümüzde de tüplü ekranlarda, tarayıcılarda, televizyon ve manuel fotoğraf makinelerinde standart olarak kullanılır.

CMYK Renk Modu

CMYKey, baskıda dört temel işlem renginin kısaltmasıdır (Cyan, Magenta, Yellow, Key (black). Bu renkler tram yöntemi ile baskıda kullanılan renkleri oluştururlar. Işık tabanlı RGB renk uzayında temel renk sayısı üçtür. Pigment (boya) tabanlı bir renk uzayı olan CMYK'da ise bu rakamın dörde çıktığını görmekteyiz. Bu renkler şunlardır:

Cyan: Camgöbeği mavi

Magenta: Galibarda kırmızı

Yellow: Sarı

Key (black): Siyah

CMYKOG 

CMYK özellikle yazıcılar ve matbaalar için geliştirilen bir renk uzayı olmasına karşın, turuncu gibi bazı renklerin basımında tatmin edici sonuçlar vermemektedir. Yeşil gibi ana ve yaygın bir rengin, camgöbeği ve sarı bileşenlerinin karışımıyla elde edilmesinden dolayı CMYK “pahalı” bir baskı teknolojisi olarak yorumlanmaktadır. Bu nedenle günümüz matbaacılığında giderek artan bir şekilde altı renkli Hexacrome ya da CMYKOG dediğimiz yeni standart kullanılmaktadır.


Renk Nedir?

Işığın cisimlere çarptıktan sonra gözümüzde bıraktığı etkiye “renk” denir. Işık bir cisme çarptığında cisim, ışığın içindeki 7 renkten birisini emer diğerlerini yansıtır. Ve biz cismi yansıttığı renkte görürüz. Bu yüzden siyah ve beyaz, renk olarak kabul edilmez; siyah yedi rengin hepsini emer, beyaz ise hepsini yansıtır. Renklerin koyuluk açıklıkları (valör) da ışıkla ilgilidir. Bu 7 renk; sarı, kırmızı, turuncu, mavi, yeşil, mor, laciverttir.

İngiliz fizikçi Isaac Newton (1643-1727) ışığı bir prizmadan geçirerek renkleri ayırmayı başardı. Güneş ışığının önüne bir prizma koyarak gökkuşağındaki yedi rengi bir perdeye yansıtmıştır. Bazı kitaplarda güneş ışığı içinde altı renk olduğunu kabul ediyor, “lacivert mavinin tonudur” diyor ama gökkuşağında olduğu gibi bu yedi rengi alıp işleyelim.

Ana Renkler

Bu renklerden Mavi, Kırmızı, Sarı ana renktir. Bu renkler karıştırılarak bulunmaz. Bu üç ana rengi değişik oranlarda birbirine karıştırarak doğadaki birçok rengi bulabiliriz.

Ara Renkler

Ana renkleri birbirine karıştırarak bulunan renklerdir. Sarı-kırmızı = Turuncu, Sarı-Mavi = Yeşil, Mavi-kırmızı = Mor… Yalnız moru bulmak için mavi ve kırmızı eşit oranda karıştırılmalıdır. Kırmızısı çok olursa Erguvan, mavisi çok olursa Lacivert bulunur.  

Zıt Renkler (Kontrast)

Zıt renkler birbirlerini tamamlarlar, yan yana kullanıldıklarında birbirlerini değerlendirerek resme canlılık katarlar. Bunun doğada da örnekleri çoktur. Yeşil yaprakların arasında kırmızı güller, yeşil ağaçlar arasında kırmızı çatılı bir ev, güneş batarken mavinin içinde turuncu güneş vs. Zıt renklerden birisi diğerine karıştırılırsa karıştığı rengin parlaklığını kırar. Zıt renkler: Kırmızı-Yeşil, Turuncu-Mavi,  Sarı-mor. Bir de renklerde sıcak, soğuk zıtlığı vardır. Bu zıtlık da resme ayrı bir güzellik katar. Sıcak renklerin içinde soğuk bir renk veya tersi durumda resim daha bir canlılık kazanır. Sıcak renkler: Sarı-kırmızı-turuncu, Soğuk renkler: Mavi-sarı-yeşil.

Komşu Renkler

İki ana rengi birbirine karıştırdığımızda çıkan renkler komşu olurlar. Sarı-mavi- yeşil, sarı-kırmızı-turuncu, mavi-kırmızı-mor komşu renklerdir. Tesir olarak sıcak renkler; hareket, taşkınlık, canlılık verir. Gereğinden fazla kullanıldıklarında yanık tesir yaparlar. Soğuk renkler; sükûnet, olgunluk, sessizlik etkisi yaparlar. Kırmızı diğer renklere göre daha yakın, mavi ise olduğundan uzakta imiş gibi görünür. Bunun nedeni renklerin göz merceğinden geçerken değişik şekilde kırılmalarıdır. Sarı ve mor normal uzaklığında görünür.

Renk uyumu

Renklerin birbirine uyması ve gözde güzel bir etki bırakmasına “renk uyumu” diyoruz. Renklerin değişik biçimlerde yan yana gelmesi değişik armoniler ortaya çıkarır. Bu düzenlemeler günlük yaşamımızda da karşımıza çıkar, evimizi boyarken, giyinirken, bir dekor hazırlarken. Üç çeşit renk uyumu vardır. 1-Ton Uyumu: Tek rengin tonlarıyla yapılan uyumlardır. 2-Yakın Renkler Uyumu: Komşu renklerle yapılan uyumdur 3-Zıt Renkler Uyumu: Birbirine zıt renklerle kurulan uyum. Resim çalışmalarında daima benzerlikler, simetri bozulur. Burada da zıt renklerden birisi daha çok kullanılır. Zıt renkleri yumuşatmak için aralarına ortak bir renk alınarak uygun bir armoniye geçilmiş olur.

Ton Lokal Renk

Çeşitli renk unsurlardan yansıyıp gelen reflelerin tesiri altındaki renk. Açık renkli yüzeyler koyu renkli yüzeylerden daha büyük görünürler. Parlak renkler koyu zeminde daha parlak, koyu renkler de parlak zeminde daha koyu görünürler. Kırmızı ve mavi renkleri gözümüz aynı noktada birleştiremez ve rahatsız olur, hareket halinde görünürler. Titreme yaparlar.

Tent

Bir rengi diğer renkten farklı görmemizi sağlayan özelliktir. Pembe renk kırmızının yüksek ışıklı değeridir, kestane rengi kırmızının alçak ışıklı değeridir. Sarı ile mavi renk yan yana geldiğinde sarı renk yanındaki mavinin tamamlayıcısı olan turuncuya, sarı yanındaki mavi ise sarının tamamlayıcısı olan mora veya eflatuna çalar. Sarı yanındaki kırmızı mora, sarı da yeşile çalar. Turuncu ile sarı yan yana gelince turuncu içindeki sarıdan biraz kaybederek kırmızımsı görünür. Sarı da kırmızılığından kaybederek yeşile kaçar bir sarı olur. Kırmızı turuncunun yanında daha erguvani bir hal alır. Turuncu kırmızının yanında daha sarımsı görülür. Kırmızı mavinin yanında turuncuya, eflatun kırmızının yanında mavimsi görülür. Turuncu yeşilin yanında kırmızıya çalar, yeşil turuncunun yanında mavimsi yeşil gibi görünür. Turuncu eflatunun yanında sarımtırak, eflatun turuncunun yanında mavimsi görünür. Sarı yeşilin yanında turuncuya çalar, mavi sarının yanında parlak bir mavi olarak görülür. Yeşil mavinin yanında sarımsı bir yeşil, mavi yeşilin yanında erguvanimsi görülür. Yeşil eflatunun yanında sarımtırak bir yeşil, eflatun yeşilin yanında kırmızımtırak görünür. Mavi eflatunun yanında yeşilimsi bir hal alır, eflatun mavinin yanında erguvan renginde görünür.

Renklerde Valör Dereceleri

1-Sarı ve sarıya yaklaşan renkler (sarı, sarı turuncu, sarı yeşil). Bunlar yüksek valörlü renklerdir.

2-Mavi, mavi eflatun, eflatun, kırmızı eflatun. Bunlar alçak valörlü ve koyu renklerdir.

3-Mavi yeşil, kırmızı, yeşil, koyu turuncu renkler de orta valörlü renklerdir.

Hâkim renk

Tabloda her rengin yanında, ötesinde berisinde bulunan renktir. Tabloda hâkim renk yoksa armoni de yoktur.

Işık ve renk

Cézanne’de ışık turuncu, gölge ise zıt rengi mavidir. Turuncudan maviye olan renkler kırmızı, yeşil, sarı yolundan geçer. Bu yollardan birini seçmek gerekir. Renk düzeninde göze en yakın ve en çok ışıklı parça en sağlam görünen kırmızı ve turuncudur. En uzak ve ışıksız ise mavi renkle gösterilir. Herhangi bir renge nötr renk kattığımızda o rengin tonlarını elde ederiz.

Renk Perspektifi

Cisimler gözden uzaklaştıkça hava tabakasının etkisiyle renkleri soluk olarak görülür. Bu görünümün renkli çalışmalarda uygulanması bir derinlik duygusu da verir, tablolarda bu derinliği verebilmek için çizgi perspektifinin uygulanması yetmez, renk perspektifini de uygulamalıyız. Cisimler uzaklaştıkça, beyaz ve mavi boyalar yardımıyla bu uzaklık hissi verilir. En yakında olan cisimler gerçek renkleri ile net biçimde görülürler.Biraz daha uzaklaşınca renkler canlılığını kaybeder, netlik, ayrıntılar azalır. Daha uzakta cisimler soluklaşmaya, ayrıntılar iyice kaybolmaya başlar, leke şeklinde görülürler. En son noktada biçimler hava tabakasının içinde silik olarak görülürler. Dünyamızı aydınlatan güneş sarı-yeşil ışığı prizmadan geçirilerek analiz edilirse kırmızı, turuncu, yeşil, mavi, sarı ve mor renklerden meydana gelen bir ışık kümesi olduğunu anlarız.

Ünlü bilginlerden Newton, bu renkleri bir daire üzerine yan yana sıralayarak ve daireyi hızla çevirerek güneşin renginin gerçekten bu renklerin kaynaşmasından meydana geldiğini ispat etmiştir. Bu dizi indigo = mora çalan mavi renkte yediyi bulur. Fizikte güneş ışığını oluşturan bu renklere “ana renkler” denir. Fakat resim bilgisinde “ana renk” olarak tanınan ve kabul edilen bu diziden yalnız kırmızı, sarı ve mavi renklerdir. Çünkü diğer bütün renkler bu üç rengin birbirleriyle teker teker karıştırılmasıyla elde edilir.

Renkler ve Renklerin Psikolojik Etkileri

Sarılar: Winsor & Newton, Schmincke, Le Franc & Bourgeois, Rowney, Reeves Academy ya da Titan gibi önemli yağlıboya yapım kuruluşları, çok çeşitli renkte boya üretimi yaparlar. Bazı firmaların doksana yakın renkte boyası vardır ve belki on çeşit sarı bulmak mümkündür. Böylece özel isteklere uygun renkler bulmak mümkün olur ama hiçbir sanatçı bu renkleri kullanmaz. Bir sanatçının paletinde, on iki ya da on dört renk bulunur. Yağlı boya resim yapımında standart olarak kullanılan boyaların başlıca özellikleri şunlardır.

Turuncu: Yaşama sevincinin ve coşkunun rengidir.

Siyah: Ciddiyet ve ağırbaşlılık telkin eder. Keder, ölüm, matem ve karanlığın rengidir.

Beyaz: Saflık, temizlik, doğruluk ve güven telkin eder.

Titan Beyazı: Bu beyaz boya son zamanlarda, geleneksel olarak kullanılan kurşun ve çinko beyazının yerini almıştır. Daha saydamsız ve güçlü bir boyadır.

Kurşun Beyazı: Kolayca kurur, çok saydamsız ve güçlüdür, fonların boyanmasına çok uygundur. Çinko Beyazı: Kurşun beyazından daha soğuk bir renktir. Daha az örtücüdür daha az kurur. Sarı: Neşe, hareket veren uyarıcı bir renktir. Bazı tonları hastalık etkisi verir. Maviyle karışımı uyarıcı etkisini azaltır.

Limon Sarısı: Bu boya bir Baryum Kromattır. Çok dayanıklı bir boyadır ve kullanımda beklenmedik bir zorlukla karşılaşılmaz.

Napoli Sarısı: En eski boyalardan biridir. Saydamsız ve iyi kurur. Oldukça zehirlidir.

Kadminyum Sarısı: Kadminyum Sülfit; güçlü ve yoğun renkli, oldukça yavaş kuruyan bir boyadır. İçinde bakır olanlar hariç tüm boyalarla karıştırılabilir.

Sarı Okr: Hidrohematit içeren saf ombra. Bilinen en eski boyalardan biridir, çok güçlü ve örtücü bir boyadır. Hızlı kurur ve her renkle karıştırılabilir.

Kırmızılar

Hareket, canlılık telkin eder. Çok fazla kullanılması huzursuzluk yapabilir. Kırmızıyı siyahla karıştırıp koyulaştırmak kırmızının canlılık veren parıltısını söndürür. İçine biraz zıt renginin katılması da parlaklığını azaltır. Kırmızılar içinde en dikkati çeken renkler açık toprak renkleridir. Bunlar sarı okr ile birlikte şimdiye kadar bilinen en eski renklerdir. En çok kullanılan kırmızılar siyenalar, kadminyum kırmızısı ve alizarin kırmızısıdır.

Saf Siyena: Adını aynı adı taşıyan İtalyan şehrinden almıştır. Hidrohematit içeren saf toprak rengidir. Karıştırılması kolay ve pratik bir renktir. Eğer çok yağ karıştırılarak sulandırılırsa siyahlaşabilir; bu nedenle büyük alanları örtmek için uygun değildir.

Yanık Siyena: Saf siyenanın ısıtılarak kavrulmasıyla elde edilir. Saf siyenaya benzer özellikleri olsa da kolayca kararmama gibi üstünlükleri de vardır. Venedikli büyük ustalar tarafından çok kullanılmıştır. Vermillion: Çok parlak bir renktir. İyi bir örtücüdür, ama yavaş kurur. Uzun süre güneşte kalırsa kararmaya başlayabilir.

Kadminyum Kırmızısı: Bir kadminyun sülfür selen bileşimidir. Güçlü parlak bir renktir; iyi örtücüdür. Bakır içeren renkler dışında her renkle karıştırılabilir.

Garans Kırmızı: Alizarin kırmızısı olarak da tanımlanır. Çok kuvvetli bir tonda olan bir laktır. Parlak ve saydam bir renktir ve yavaş kurur. Karıştırıldığında çok zengin ve çeşitte mermer, pembeler ve kırmızılar verir.

Mor: Hüzün ve içe kapanıklık hissi verir. Açık tonu eflatun; hassaslığın, koyu mor ise yalnızlığın rengidir.

Yeşiller ve Maviler

Yeşil: Dinlendirici ve huzur verici bir renktir. Gözü yormaz.

Mavi: Sessizlik ve rahatlık telkin eder, hayal gücünü tetikler. Siyaha yaklaştıkça bir hüzün yansıtır. Sonsuz bir dinginlik hissi verir. Açık tonları sınırsızlık ve sonsuzluk duygusu uyandırır.

Permanent Yeşili: Bu renk krominyum oksit ve kadminyum limon sarısı karışımıdır. Çok kullanılan ışıklı bir renktir.

Yeşil Ombra: Sarı okrun bir türevi koyu hâki bir gridir. Bilinen en eski renklerden biridir.

Emerald Yeşili: “Zümrüt yeşili” veya “viridyan” adlarıyla da bilinir. Bir hidrokrominyum hidrooksittir. İlk kez 1838’de Paris’te elde edildi ve 1859’da satışa çıkarıldı. Tonal zenginliği ve bu renkten üretilen renk dizilerinin kalitesi nedeniyle yeşillerin en güzeli olduğu söylenir.

Kobalt Mavisi: Bu renk kobalt siyahı, alüminyum oksit ve fosforik asit bileşimidir. 1802’de Fransa’da keşfedildi. 1870’te İngiltere’de artistik bir renk olarak kullanıldı. Kullanımında sınırlama olmayan metalik bir renktir. Çabuk kuruyan bu renk tamamen kurumamış hiçbir renk tabakasının üzerine uygulanmamalıdır.

Ultramarin Mavisi: Ultramarin, tüm boya pigmentleri içinde en çok beğenilen renktir. “Lapis lazuli” denen yarı değerli bir taşın ezilmesiyle elde edilir. İlk kez on ikinci yüzyılda Avrupa’da kullanılmıştır. Bundan çok daha fazla kullanılan yapay ultramarin mavisine “Fransız ultramarini” denir. Yapay ultramarin mavisi alüminyum, silikon, soda ve kükürt karışımıdır.

Prusya Mavisi: Bu renk potasyum ferrosiyanid ve kuvvetli bir renk gücü vardır. Transparan bir renktir ve iyi kurur.

Kahverengiler ve Siyahlar

Saf Ombra: Saf siyenaya benzeyen ama yapısında daha çok magnezyum bulunan bir toprak rengidir. Çok az yeşile kaçan bu renk, kullanımında çok fazla sorun çıkarmaz ve çok hızlı kurur.

Yanık Ombra: Saf ombranın ısıtılarak kurutulmasıyla elde edilir. Saf ombradan çok daha sıcak ve kırmızıya yönelik bir tonu vardır. Aynı zamanda çabuk kurur ve sonunda kararır.

Alman Ombrası: Bu renk içinde demir filizi bulunan saf bitümlü ombradır. Koyu kahverengi bir görünümü vardır. Çok yavaş kurur ve sadece glasi amacıyla çok ince bir tabaka halinde sürülür ya da rötuşlaşmada kullanılır.

Fildişi Siyahı: Tüm siyahların en çok kullanılanıdır. Ezilmiş kemiklerin ısıtılıp kavrulmasıyla elde edilir. Fildişi parçalarından yapılan çok güzel bir türü de vardır. Koyu siyah bir renk verir. Koyu siyah bir renk olduğundan, bazı ressamların bu rengi, Prusya Mavisi, Yanık Ombra, Zümrüt Yeşili ve Alizarın Kırmızısı gibi çeşitli koyu renklerden elde ettiğini hatırlamak gerekir. Sanatçı böyle bir karışımla elde ettiği siyah rengin, yoğunluk derecesini, sıcağa ve soğuğa karşı eğilimini kontrol edebilir.

Yağlı Boyada Kullanılan Sıvılar ve Yağlar

Yağlı boyada kullanılan renkler, toz boyaların bezir veya haşhaş yağı ile ezilerek macun haline getirilmiş ve kurumamaları için kalay tüp içine konulmuşlardır. Fakat bununla beraber tüp içindeki boyalar da zamanla sertleşir. Böyle kurumuş ve sertleşmiş boyalar, yağ ve terebantin ile tekrar ezilerek macun haline getirilebilirse de bunların kullanılmaması daha doğru olur. Toz boyaları ezmek için kullanılacak bezir ve haşhaş yağının çok temiz, saf ve havanın oksijeni etkisiyle bozulmamış olması gerekir. Yağları kullanmadan önce turnusol kâğıdı ile kontrol etmek yerinde olur. Toz boyalar ezilirken fazla yağ kullanmamalı. Boyaların katılığı orta derecede olmalıdır. Çok cıvık olarak tablo üzerine sürülen renkler sonradan kararır ve tablonun renk ahengini değiştirirler. Bunun için ressamlar, boyaları kullanmadan önce onları bir sünger kâğıdı üzerine koyarak fazla yağları yok ettikten sonra kullanırlar. Boyacılar, boyaların tüp içinde çabuk kurumamalarını sağlamak amacıyla toz boyalara çok yağ karıştırırlar. Bu hileleri belli olmasın diye de bu katışığa balmumu katarlar. Çünkü balmumu boyalara katılık verir. Bu suretle elde edilen boyalar da yağ ve balmumu fazla bulunduğundan boyayıcı madde de azdır. Fakat boyacılar böyle bir katışığa biraz anilin boyası katarak, istenilen rengi elde edip sahtekârlıklarını gizlerler. Böyle tür boyalar kullanmaktan çekinmek gerekir. Çünkü tual üzerine sürülen bu tür boyaların yağları zamanla tual tarafından emilir ve üstte boya hissini veren renkli bir mum tabakası kalır. Bu cins boyalarla yapılmış tabloların üzerinde sonra çalışıldığı zaman yeni sürülen renklerin alttaki balmumu tabakasıyla kaynaşmadığı görülür. Bu ise üste sürülen renklerin sonradan çatlamasına neden olur. Daima az yağ ile ezilmiş boyalar kullanılmalıdır. Eğer resim yaparken boya katı geliyorsa fırça yardımıyla godede bulunan haşhaş yağından katarak yumuşatmak kesinlikle çok yağlı boyaları kullanmaktan daha yararlıdır.

Esanslar

Eşyaların saydam ve buğulu görünüşlerini belirtmek, glase yapmak, çabucak taslak işlemek özelliğinde boyaları sulandırmak için, esanslar kullanılır. Resimde en çok kullanılan esans “Esans Terabantin”dir. Esanslar hava ile temas edince reçineleşerek sararırılar. Esansların bileşiminde bulunan reçineler çabuk kurumadıklarından bütün tozların resim üzerinde toplanmasına ve dolayısıyla renklerin kararmasına neden olur. Bu sakıncalarından dolayı bunların yerine resimde petroller kullanılır.

Petroller

Resimde kullanılan petrollerin en ünlüsü “esans de petrol”dür. Isıtılan petrolün buharını soğutmak suretiyle elde edilir. “Esans de petrol” hava etkisinde kalınca hemen uçar ve hiçbir tortu bırakmaz. Bu deney beyaz bir kâğıt üzerinde yapılırsa, gerçekten hiçbir tortu bırakmadığı görülür. “Esans de petrol”lerin bu uçuş özellikleri yapılışlarına göre değişir. Beş dakika, bir saat ve hatta birkaç gün içinde kuruyanları bile vardır. “Esans de petrol”ün çabuk uçma özelliği, tortu bırakmaması, kurumuş boya ve yağlara daha çok sızabilmesi, terebentine üstün tutulur. Gerçekten eski, kurumuş bir boya üzerine bir damla “esans de petrol” damlatılsa tablonun arka tarafına kadar geçer. Öyle ki bununla karıştırılan boyalar, eski boya katlarının sonlarına kadar etki bırakır. Bu nedenle kurumuş tablolar üzerinde düzeltmeler yapılacağı vakit, tablonun yüzüne “esans de petrol” sürülmelidir. Bu sayede yeni sürülecek boyalara sızar. Bu suretle eski boyalarla bağlantı sağlayan yeni boyalar kurudukları zaman çatlayıp dökülmezler. “Esans de petrol”, balmumunu da etkileyip onu erittiğinden ve balmumu taşıyan boyalarla önce çalışılmış bir tabloda yeniden çalışmak için kolaylık gösterdiğinden “esans de petrol” terebentinden daima üstün tutulur. Bununla beraber “esans de petrol” bulunmadığı zamanlar taze terebentin kullanmakta sakınca yoktur.

Sigatifler

Boyaların bileşimine giren yağları kurutmak için kullanılır ki; bileşimleri manganez ve kurşun oksidin katışığından oluşmuştur. Boyaların içindeki yağların bir bölümü havanın oksijen ile sürünümüne gelince çabuk kurur, diğer bir bölümü ise hemen kurumaz. Bunun için öncelikle çabuk kurumayan boyaların içine sigatif katılır. Sigatiflerin sıvı ve katı olmak üzere iki türü vardır. Boyalara katı durumdaki sigatiflerin karıştırılması daha doğrudur. Çünkü bir boyayı kurutmak için gereken sigatifin miktarı kolay belli edilir. Eğer sigatif mavi olarak kullanılması arzu ediliyorsa “esans de petrol” ile ezilmelidir. Godeye konulan sigatife, esanslara batırıldığı gibi fırçayı her an batırmak doğru değildir. Sigatif ancak geç kuruyan boyalar için kullanılır.

Vernikler

Yağlıboyada kullanılan verniklerin temel maddesi reçinedir. Reçineler genellikle hidrojen, karbonit ve oksijeni kapsarlarsa da bu üç maddenin oranına göre o reçinenin cinsi de değişir. Reçineler, içinde eridikleri sıvılara göre bölümlere ayrılırlar. a) İspirtoda tamamıyla eriyen reçineler b) Sakız gibi soğuk ispirto ve esanslarda eriyen reçineler c) Ancak sıcaklığın etkisiyle eriyen reçineler. İşte yağlı boyada kullanılan vernikler böyle değişik tür reçinelerin esanslar içinde eritilmesiyle elde edilir. Reçineyi yağda pişirerek yağlı vernikler ve bunlara balmumu katılarak rötuş verniği yapılır.   

 


 
ISTANBUL
 
 
 
 
 
Bugün 24 ziyaretçi (49 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol