Suluboya Resim Teknikleri
Suluboyalar, su ile karıştırıp çalışıldığı için bu ad verilmiştir. Bu boyalarla yapılan resimlerin kendine özgü tekniği vardır. Boyanın yapısının da etkilediği özellikler şunlardır; suluboya şeffaf olduğu için, boyanın altında kalan kurşun kalem izleri dahi gözükür. Yan yana sürülen iki renk, suyun yardımı ile kaynaşır. Böylece renkler arasında hoş bir pasaj (geçitler) elde edilir. Çalışırken renklerin açıktan koyuya olan değerleri, boyanın istenilen derecede sulandırılması ile sağlanır. Beyaz boya guaj resimde kullanılır. Suluboyada ise kâğıdın beyazlığından yararlanılması resme güzellik veren teknik özelliklerden biridir.
Suluboya tekniğinin en büyük özelliklerinden birisi; şeffaf olmasıdır, bu yüzden konu çizilirken çok hafif çizgilerle çizilir veya sert kalemler kullanılır ya da çok az çizilir çoğu kısım doğrudan fırçayla çizilir. Suluboyada kapatıcı olduğu için beyaz kullanılmaz, en açık tonda kâğıdın beyazlığından yararlanılır, diğer tonlar boyayı sulandırarak bulunur. Bir sürdüğünüz boyanın üzerinden tekrar geçmek gerekirse kurumasını beklemelisiniz. Mavi bir rengin üzerinden sarıyı sürerseniz yeşil renk elde edersiniz. Islaklıktan dolayı renklerin birbirine karışmasından korkmayın. Bu, suluboyanın kendine özgü yanlarındandır. Günümüzde piyasada çok çeşitli suluboya ve kâğıtları satılmakta, bunların kaliteli olanlarını almanızı tavsiye ederiz. Fırça olarak değişik kalınlıklarda samur fırçalar en uygun olanlardır.
Çabuk kuruyan, hızlı çalışmayı gerektiren bir tekniktir, bu yüzden alıştırmalarla teknik tanınmalı, pratiklik kazanılmalıdır. Çabuk ama doğru karar vermelidir. Akıcılığı nedeniyle duyguların yansıtılmasında ideal bir tekniktir. Bu yüzden soyut sanatçılar çokça bu tekniği kullanmışlardır. Malzemenin taşınması, her yerde çalışabilme gibi kolaylıklarının yanında hataların kolay telafi edilememesi, tekniğin doğru uygulanabilmesi gibi dikkat gerektiren yanları da vardır. Suluboya çalışmalarında açıktan koyuya doğru çalışılır, açık bir zeminin üstünden tekrar geçebilirsiniz ama koyu bir zemini düzeltmek mümkün değildir. Aslında bu kural; açıktan koyuya doğru çalışma bütün tekniklerde iyi sonuç verir.
Suluboyanın Tarihçesi
Suluboya resim sanatının İngiltere, Fransa, Hollanda, İtalya, Almanya, Avusturya gibi sanat düzeyleri önde gelen Avrupa ülkelerinde ve Amerika Birleşik Devletleri’nde çok önemli bir yeri bulunduğu ve coşkuyla uygulandığı halde, bizde bu alandaki uğraşılar çok sınırlı kalmıştır.
Batı tekniği ile resim yaptığımız yıllarda bu alanda bizde de bir coşku göze batıyor. Hiç kuşkusuz bunda, suluboya sanatının İngiltere’de XVIII.yy. sonlarındaki patlamadan sonra XIX.yy’da Avrupa’nın bütün sanat merkezlerini etkileyişinin payı vardır.
İkinci bir etken de menşe-i müfredat programlarında suluboyaya özenle yer verilmiş olmasıdır. Sonraları bizde bu resim türü bir yavaşlama dönemi geçirmiş, birkaç suluboya ressamından başka bu alanda uğraş verenlere pek rastlanmamıştır. Londra’da Kraliyet Akademisi suluboya resim sanatının İngiltere’de gelişmesi ve yaygınlaşmasına destek olurken, bizim akademisyenlerimiz bu resim türüne kayıtsız kalmıştır. Kuşkusuz bunun da çeşitli nedenleri vardır. Bunların başında da, suluboya tekniğinin çok zor bir teknik oluşu gelmektedir.
Suluboya, geniş anlamda, bağlayıcı olarak suda eriyebilen bitkisel kökenli zamk ile pigment karışımından elde edilen boya türleridir. Gerçek suluboyanın guajdan ya da temperadan farkı açık renklerin beyaz boya katmak yerine suyla inceltilerek elde edilmesidir. Geniş anlamdaki suluboyanın en erken örneklerine Eski Mısır’ın papirüs rulolarında, Çin ve Japonya’da ipek ve pirinç kâğıdı üstüne yapılan resimlerde rastlanır. Avrupa’da ise çırpılmış yumurta akıyla karıştırılarak elde edilen türü, Ortaçağ el yazmalarını süslemede kullanılmıştır. Gerçek suluboyanın en erken tek renkli örnekleri, XVII.yy’da, kahverengi kurum boya (bistre) ya da daha açık mürekkep kalem çizimlerde görülür.
Likit Suluboya
En çok kullanılanı tablet suluboya olmakla beraber, tüp ve likit suluboya ile birlikte üç türlü suluboya vardır. Suluboyanın, bileşimindeki Arap zamkı çok olduğunda akışkanlığı azalır, az olduğunda artar. Bunların içinde akışkanlığı en çok olan likit suluboyadır. Bu bakımdan, kullanılması daha zor olmakla beraber, çok etkileyici sonuçlar verir. Tablet suluboya ile birlikte kullanılmasını tavsiye olunur. Malzemeyi tanıdıktan sonra, verebileceğiniz kararla, bazı yerleri likit ile, bazı yerleri ise tablet ile boyamanız uygun olur. Ülkemizde, sadece “Ecoline” markası ile satılan bu boya, yanlışlıkla markasının adıyla isimlendirilmektedir.
Suluboya Resim Nasıl Yapılır?
Konu önce resim kâğıdı üzerine ana hatları ile çizilir. Çizerken kalemi bastırmamalı ve zorunlu olmadıkça silgi kullanılmamalıdır. Çünkü koyu renkteki kurşun kalem izleri şeffaf olan suluboyanın altından gözükebilir. Ayrıca silgi ile yıpranan yerlere sürülen renkler parlaklığını kaybeder ve kirlenir. Konunun çizimi yapıldıktan sonra, suluboya alıştırmalarına başlanıldığı gibi kâğıt ıslatılır. Genellikle bu iş, musluk altında kâğıdın ıslatılması ya da su dolu kovaya batırılması şeklinde olur. Islatılan kâğıt yine alıştırmalarda yapıldığı gibi resim altlığına tespit edilir. Suluboya çalışmalarında kâğıdı ıslatmaktaki amaç, boyanın tekniğe uygun yayılışını sağlamaktır. Eğer kâğıt kuru olursa, sürülen boya kuruduğunda keskin bir sınır bırakır. Bu da tekniğin gerektirdiği yumuşaklığı ve renklerin kaynaşmalarını sağlamaz. Ancak ıslatılan kâğıtta, hemen boyama işlemine başlamak da hatalıdır. Çünkü bu durumda boyalar istenilenden fazla yayılacağından desendeki şekillerin sınırları kaybolur. En uygun ıslaklık derecesi, kâğıdın nemli kalmasıdır. Çalışma sırasında kuruyan kısımlar olursa yeniden süngerle ıslatılmalıdır. Kullanılan boyalar tüplerdeyse palete sıkılır. Eğer kuru cinsten ise boyalar yumuşasın diye renklerin üzeri birkaç damla su ile ıslatılır. Boyama işlemine başlarken aradığımız renkleri denemek için ikinci bir kâğıt bulundurmamızda fayda vardır. Böylece istediğimiz rengi ve renk tonunu bulmuş oluruz. Aksi durumda resme sürülen boyanın düzeltilmesi çok güçtür. Resmi boyamaya konunun hoşumuza giden yerinden başlamak çok doğrudur. Ancak geniş ve açık renk olan yüzeyleri öncelikle boyamak tekniğin gerektirdiği özelliklerdendir. Çünkü geniş yüzeyleri bir an önce bitirmek kâğıdın sık sık nemlendirilmesini gerektirmez. Açık renkleri de düzeltmek ya da koyulaştırmak daha kolaydır. Suluboya tekniğinde yanlış sürülen renkleri düzeltmek zorunluluğunda kalırsak, önce o kısmı temiz su ile ıslatır, sonra sünger ya da kuru bir fırça ile sileriz. Çalışma sırasında renkleri üs üste sürmekten kaçınmalıyız. Fırçayı da aynı yerde devamlı sürtmemeliyiz. Çünkü renkler kirlenir ve kâğıt yıpranır. Resim yapılan konu ne olursa olsun gölgeli kısımları boyarken siyahtan yararlanmayı düşünmeyip amacımıza sıcak soğuk renklerin yardımı ile çalışmalıyız.
Suluboya Malzemeleri
Suluboya kâğıtları
Her teknikte kendine özgü malzemeler gerekir. Suluboya, tekniklerin içinde malzeme açısından en hassas olanıdır. Tekniğin kendini gösterebilmesi bu malzemeye bağlıdır. Nemi kabul edecek, şeffaflığı yansıtacak kâğıtların seçimi gerekir. Suluboya kâğıdını diğer kâğıtlardan ayıran; üzerindeki pürüzlü dokudur. Piyasada çok çeşitli suluboya kâğıtları mevcuttur, bunlar kalite ve fiyat olarak farklılıklar gösterir. Hangi resim tekniğinde olursa olsun kaliteli malzemeyi seçmek gerekir. Tabi bu o kadar kolay değil; nedeni de amatör resim yapanların çoğunun bütçesi sınırlıdır. Yine de suluboyada elden geldiğince kaliteli malzeme seçilmelidir. Suluboya kâğıdının hammaddesinde pamuk vardır, bu pamuk oranı arttığı kadar kaliteli bir kâğıt elde edilir. İyi bir kâğıdın içerisinde bu oran en az %50 gibi olmalıdır. Suluboya kâğıdını çalışmadan önce sunta gibi bir zemine yapıştırmak gerekir. Çok kalın ve ağır kâğıtlarda bu gerekmez. Yapıştırmada suyla ıslatılarak yapışan kâğıt bantlar en iyisidir. Resim kâğıdı çeşmenin altında ıslatılır, biraz çekmesi beklendikten sonra sunta üzerine serilir. Kâğıt bant ıslatılarak 1-1,5 cm kadar kısmı alacak şekilde yapıştırılır. Kuruduğunda kâğıt gerginleşir, çalışma bitince bandı keserek çıkarırsınız. Bir suluboya kâğıdının kalitesi sudan etkilenmesine, düzeltmelere izin vermesiyle belirlenir.
Okullarda kullanılacak türden olanlar; ekonomiktir pamuk oranı ya çok azdır ya da hiç pamuk bulunmaz. 2. kalite, amatörce resim yapanlar içindir, % 50’ye yakın pamuk barındırır. Başarılı sonuçlar alabilirsiniz. 3. kalite, profesyonel sanatçıların kullandıkları türden kâğıtlardır. Pamuk oranı çok fazladır. Pahalıdırlar ancak güzel bir eser ortaya çıkardığınızda kendilerini telafi ederler. 4. olarak suluboya kâğıtlarının dışında kâğıtlardır, değişik etkiler almak için veya olanaklar sonucu kullanılıyor olabilir, bu kâğıtlarda boya parlaklığını kaybedebilir. 2. kalite suluboya kâğıdı için amatörlere yöneliktir dedik ama imkânı olan 1. kalite bir kâğıdı neden kullanmasın.
Kâğıtların üzerindeki pürüzler de değişiktir. Bu pürüzler çalışmaya değişik bir hava katarlar ama amatörler için fazla pürüzlü yüzeyler zor olabilir, konturları çizerken düzgün çizemeyebilirler. Az pürüzlü kâğıtlar fazla sıvı emmeyeceği için çok fazla sulu çalışmamalı. Kaliteli kâğıt markaları olarak Canson, Schoeller, Fabriano, Arches, Guarro, Winsor&Newton'u söyleyebiliriz. Bu saydığımız özelliklerdeki kâğıtların hangisinin sizin çalışmalarınız için uygun olduğunu çalışarak karar vereceksiniz. Herkesin kişiliğine ve teknik becerilerine uygun olarak hoşlanacağı bir kâğıt türü vardır.
Suluboya kâğıtları paketler halinde, rulolar halinde, bloklar halinde veya tek olarak da satılır. Devamlı suluboya çalışanlar, profesyoneller toplu alımları tercih ederler.
Suluboya Fırçaları
Fırçalar birçok teknik için uygun malzemelerdir. Ama suluboyada fırça, kâğıt kadar önemli bir malzemedir. Kâğıt üzerine boyayı yaydığımız fırçalar çalıştığımız resmin başarısında önemli bir rol üstlenirler. Hızlı, akıcı çizgiler çizebilmemizde ve duygularımızı yansıtmamızda önemli bir malzemedir. Fırçalar da değişik kalitede değişik hayvanların tüylerinden yapılır. En kalitelisi samur tüyünden yapılanlardır, fiyatları da en pahalı olanlar bunlardır. Zaman zaman samur fırça ararken gerçek samur olmayan, sahteleriyle karşılaşılır. Bunlar sentetik malzemeden yapılan samur diye satılan fırçalardır. Okul öğrencileri için birçok kırtasiyecide satılır. Burada dikkat edilecek nokta bu fırçaların gerçek samur diye takdim edilmesidir. Çünkü gerçek samur fırçalar hem daha kaliteli hem de pahalıdır. Taklit samur kılı fırçaların renkleri daha açık, turuncuya kaçan bir renktedir. Samur fırçalar yumuşak, uzun fırçalardır. Ucu ıslatıldığında bir araya toplanır, toplu iğne ucu gibi olur. Diğer daha az kaliteli fırçaları almanız gerektiğinde de ucunu ıslattığınızda bir araya toplanan ince çizgiler çizme imkânı veren fırçaları tercih etmelisiniz. Diğer hayvanlardan yapılan (domuz, geyik, tilki, keçi vs) fırçalar samur fırçalara göre daha sert olurlar, renkleri de farklıdır. Samur fırçalar bozulmaması için plastik bir koruyucu içinde muhafaza edilir. Her kullanmadan sonra sabunlu suyla yıkamalı, hem yumuşak kalırlar hem de içinde boya tabakaları birikip fırçayı yıpratmaz. Bu sayede bazı fırçaları yıllarca kullanabilirsiniz. Fırçalar; samur, sentetik, sincap kılı, keçi, öküz, at, tilki, domuz birçok hayvandan yapılabilir. Osmanlı minyatür sanatçıları yeni doğmuş kedi kılından bir fırça kullanırlardı. Çin malı fırçalar ucuz fiyatlarla piyasada çokça var. Bunların çoğu at kılından yapılma, daha çok yağlı boya çalışmalarında kullanılıyor (renkleri beyaz).
Fırçaların tipini seçerken; yuvarlak görünümlü olanlar suluboya çalışmalarında çokça kullanılırlar, boyayı veya suyu kolayca yayabilirsiniz. Samur fırçalarla hem yuvarlak fırçanın imkânını hem de ince, düzgün çizgi çekme imkânını bulursunuz. Yassı fırçalar daha az boya alırlar, bunlar değişik doku veya çizgi çekmek için kullanılabilinir. Yelpaze şeklindeki fırçalarla boyanmış yüzeyin üstünden geçip değişik renk etkileri elde edebilirsiniz. Kâğıdı sulandırmakta, değişik etkiler elde etmede kullanılabilinir. Fırça numaralarında bizim kullanacağımız 3 numaradan başlayarak 18 numaraya kadar gider çok fazla fırça alamayacağımıza göre (amatörler için) işimizi görecek 3-4 fırça numarasını seçmeliyiz; 5,10,16 vs.
Suluboya çalışmak için çoğumuz geniş bir masa seçeriz. Bu işler için piyasada satılan çeşitli şövaleler vardır. Bunlar, üzerinde resim yapabileceğimiz sehpalardır. Suluboya için değişik ebatta, biçimde, işlevde üretilirler. Yüksekliği, ebadı (kullanacağınız kâğıdın boyutlarına göre), katlanabilir olması evde yer kaplaması açısından ve taşımak yönünden önemlidir. Açık havada resim yaparken de gerekli malzemelerdendir. Suluboyalar değişik şekillerde olabilir; tüp içinde, tabletler halinde, şişe içinde gibi. Suluboyada boyanın kalitesi sonuç için oldukça belirleyicidir. Saydam bir boya olan suluboya, boyayı yapan tozların, yapıştırıcı ve nemlendirici katılmasıyla elde edilir. Bütün boyalarda boyanın rengini veren öğütülmüş tozların (bunlar madensel, bitkisel vs) bir yapıştırıcı ile karıştırılması ile olur. Basit bir suluboya için suda eriyen tozları balla karıştırmak yeterlidir. Bal, hem nemlendirici görevi de görür.
Suluboyalarda yapıştırıcının yanında nemlendiriciler de kullanılır, bunların miktarı boyanın kâğıt üzerinde kuruma süresini etkiler. Üreticiler nemlendirici olarak gliserin eklerler, bal kullananlar da vardır. Boya da nemlendiricinin çok olması onun yumuşaklığını ve kuruma süresini etkiler. Tüp içinde satılan suluboyalar bu çeşittir, tabletlere göre geç kururlar, bu yüzden geniş yüzeylerin çalışılmasında daha elverişli olabilir. Tüp boyaların avantajları bir palete sıkıldıkları için kirlenmezler, tabletlerde her renkten sonra boyanın üzerini temizlemek gerekebilir. Karıştırarak renk bulmada da avantajlı olabilir. Tabletler daha çabuk kururlar ve hızlı çalışma gerektirir. Yuvarlak tablet içinde satılan ve okullarda çokça kullandığımız tabletler çok çabuk kururlar ve boyayı oluşturan pigment dediğimiz renk moleküllerini daha az içerirler. Suyla dağılma yeteneği az olan boyalardır. Çoğunlukla kullanılan dikdörtgen biçimindeki tabletler takım olarak veya tek tek satılmaktadır. Biten bir tabletin yerine yenisini alıp koyabilirsiniz. Bu anlattıklarımıza göre tüplerle mi yoksa tabletlerle mi çalışacaksınız buna kendiniz karar vereceksiniz. Teknik birikiminiz, kâğıt boyutu, kullanım kolaylığı bunda etkili olacaktır. Suluboya çalışmalarında lazım olabilecek malzemeler, geniş bir su kabı, rulo kâğıtlar, sünger, yapıştırma bantları, sert kalem, kâğıdı tutturmak için kıskaçlar, gliserin (kurumayı geciktirmek için boyaya veya suya katılabilir).
Adım Adım Suluboya Dersleri
Suluboya ile bulut çizmek için: Gökyüzü üzerindeki bulutlar, bu deniz manzarasının en dikkat çekici noktası. Bu çalışmada başlıca malzemeleriniz mavi ve siyah renklerdeki suluboya olacak. Bir kez nasıl yapmanız gerektiğini öğrendikten sonra gökyüzü boyamanın keyfine doyamayacaksınız.
Suluboyalar, özellikle de boyayı hızlı ve serbestçe uyguluyorsanız, çalışması tahmin edilmeyecek derecede keyifli malzemelerdir. Boyanın ıslak yapısı ve kendiliğinden yayılması işin ciddi bir kısmını sizin yerinize yapacak ve boyadığınız gökyüzünün havasını yakalamanıza yardımcı olacaktır. En iyi efektlere ulaşabilmek içinse bir dizi fırçaya ihtiyacınız olacaktır.
Kademeli Boyama
Günün farklı zamanlarında gökyüzüne baktığınızda renklerin ufuk çizgisine doğru nasıl değiştiğini görürsünüz. Resmimizdeki gökyüzü kademe kademe daha solgun ve sakin bir görünüm almaktadır, bu etki ancak kademeli bir boyamayla elde edilebilir. Bu amaca ulaşabilmek için gökyüzünün ana rengi olan ultramarine’i kâğıdın üst kısmından aşağıya doğru giderek daha da çok sulandırın. Gökyüzünün sakin yapısı biraz cobalt ve özellikle cold mavinin sulandırılmış ultramarine mavi içine katılmasıyla vurgulanmıştır.
Süngerle şekillendirilmiş bulutlar
Kâğıdın üzerinde beyaz bulutların yer alacağı boşluklar bırakmayı ihmal etmeyin. Kâğıt mendil ve küçük bir süngerle sürekli olarak ıslatmanın ardından hafif dokunuşlarla yapılan işlem bu beyaz şekillerin yumuşak kenarlı olmasını ve gerçek bulutların kuş tüyüne benzer bir görüntü almasını sağlar.
Fotoğraflardan kompozisyon oluşturma
Bulutlar çok çabuk yer değiştirdiklerinden, çizilip boyanmaları için yeterince zaman olmayabilir. Bunun çözümü fotoğraf çekmektir, böylelikle manzarayı boş zamanınızda tamamlamanız mümkün hale gelecektir. Fotoğraflardan çalışmanın diğer avantajıysa bir manzaraya bağlı kalmak zorunda olmamanızdır. Sanatçının bu çalışmada yapmış olduğu gibi farklı fotoğrafların en güzel unsurlarını alarak resminizde bir araya getirebilirsiniz.
Malzemeler
Suluboya kâğıdı, 2B kalem, suluboya fırçaları: 3, 7 ve 10 numara yuvarlak ince uçlu, 25 mm yassı, karıştırma tabağı ya da palet, su dolu bir kavanoz, kâğıt mendil ya da kâğıt havlu, doğal sünger, 6 renk sulu boya: Ultramarine mavi, Cobalt mavi, Ochre sarısı, Ivory siyah, Alizarin crimson.
Resmi Geliştirin
Bulutların temel şekilleri tamamlandıktan sonra, alt kısımlarına gölgeler ekleyerek bulutları geliştirebilirsiniz. Bunu yaparken daha önce de yaptığınız gibi süngerleyerek gölgelerin etrafında sert kenarlar oluşmasını engelleyin. Eğer boya kurumuşsa istenmeyen kenarlardan kurtulmak için nemli süngeri bastırıp sertçe ovmanız gerekecektir.
Püf Noktası Renk Testi
Renkler kâğıdın üzerine uygulandığında palette olduğundan çok farklı görünebilirler. Bu nedenle resim üzerine uygulamadan önce her rengi denemekte fayda vardır. Bu deneme kullanacağınız rengin isteğinizi karşılayıp karşılamadığını, açık ya da koyu olup olmadığını görmenizi sağlar. Kâğıdın türü ve rengi boyanın görünümünü etkileyeceğinden test de aynı kâğıt üzerinde yapılmalıdır.
Uzman Tavsiyesi
Degradeli (Geçişli) Boyama
Bu çalışmadaki gökyüzü, düz boyamanın aksine azar azar soluklaşacak bir şekilde kademeli boyanmıştır. Kademeli bir etki vermek için güçlü bir renkle başlayarak artan miktarlarda su ekleyin. Bu, resme mesafe duygusu katacak, güçlü renklerin yakın, soluk renklerinse uzaklaşmış görünmesini sağlayacaktır.
1. İşe çizimle başlayın. 2B kaleminizi kullanarak seçtiğiniz fotoğraflara bakıp tasarladığınız konunun çizimini yapın. Bunu yaparken detaylara inmeyin, sadece boyamaya başladığınızda renkleri nerelere uygulayacağınızı gösterecek birkaç düzgün hat işinizi görecektir. Gökyüzünün oluşturduğu uzayıp giden boşluk bu resmin önemli bir unsuru olduğundan ufuk çizgisinin dikkatlice konumlandırılması gerekmektedir. Bu resimde gökyüzü tüm alanın üçte ikilik kısmını kaplamaktadır.
2. Bulutlu bölgeleri nemlendirin. Yassı fırçayı kullanarak bulutların yerleştirileceği alanları temiz suyla hafifçe ıslatın, bu sayede bulutları boyamak için kullanacağınız mavi boya, kâğıda sürdüğünüzde bu nemli bölgelere dağılacaktır. Bu işlemi, olabildiğince hafif, bilekten ve kısa darbelerle yapın.
3. Gökyüzünü boyamaya başlayın. Şimdi gökyüzünün kademeli görünümünü oluşturmanın zamanı geldi, bir tabağın içinde küçük bir miktar ultramarine maviye su ekleyin ve 10 numara yuvarlak fırçayı kullanarak gökyüzünü yukardan aşağıya çabuk ve serbest darbelerle boyamaya başlayın. Mavi boyayı bulutların üst kısımlarına nemlendirilmiş alanlara dokunmadan uygulayın.
4. Mavi boyayı sulandırın. Gökyüzünün aşağı kısımlarına doğru indikçe, biraz daha su katarak renginizin tonunu açın ve boyayı serbest hareketlerle bu alana yaymaya devam edin. Bulutların alt kısımlarında mavi boyayı daha önce nemlendirilmiş alanların etrafında hafifçe dolaştırın, bu, mavi boyanın hafifçe dağılmasını sağlayıp bulutlarının alt kenarlarına gerçekçi bir görünüm kazandıracaktır.
5. Ufuk çizgisinin tonunu açın. Gökyüzünü olabildiğince çabuk tamamlayın (en ideali bunun nemlendirilen bulutlar kurumadan önce yapılmış olmasıdır, yine de eğer gerekliyse bulutlara biraz daha temiz su sürmeniz mümkündür). Ufuk çizgisinde, ultramarine karışımına biraz daha su ekleyerek gökyüzünü daha solgun ve sakin bir hale getirin. Aynı zamanda boyaya azar azar cobalt mavi ekleyerek denizi de düzenli fırça darbeleriyle boyayın.
6. Fazla nemi alın. Gökyüzünün boyanması tamamlandıktan sonra boya ve suyun fazlasını kâğıt mendil ya da kâğıt havlu kullanarak alın. Bu daha açık alanlar yapmanıza ve rengin dağıldığı ve yoğunlaştığı yerleri düzeltmenize yardımcı olacaktır. Daha sonra temiz bir süngerle bulutların alt kısımlarını hafifçe dokunarak yumuşatın.
7. Bulutları gölgelendirin. Bulutların alt kısımlarına sulandırılmış ivory siyah ve biraz alizarin crimson karışımıyla gölgelendirme yapın. Boyayı seyrek ve geniş darbelerle uygularken No.7 yuvarlak fırça kullanın. Boyanın kendiliğinden dağılmasına izin verin.
8. Gölgeleri yumuşatın. Bir parça kâğıt mendille boyanın fazlasını alın ve tonları açın. Bulutlara üç boyutlu bir görüntü verebilmek için gölgeli alanların alt kısımlarındaki daha koyu parçaların bazılarını olduğu gibi bırakın. Ardından oluşmuş olabilecek sert hatlardan kurtulmak için bulutları son bir kez süngerleyin.
9. Denizi boyayın. No.3 yuvarlak fırçayla daha önce denizi boyamak için ultramarinin biraz siyahla karıştırılması sonucu oluşturduğumuz boyayı kullanın. Gökyüzünün rengi gibi denizin rengi de ufuk çizgisine doğru soluklaşır. Ancak deniz için güçlü tondaki rengi, dolu bir fırçayla aşağıdan yukarı doğru uygulanmalı, yukarı doğru çıkıldıkça da renge azar azar su eklenmelidir. Dalgaları meydana getirmek ve köpük görüntüsü vermek için alttaki dokudan parçalar bırakarak, boyayı yatay fırça darbeleriyle sürmelisiniz.
10. Kayığı gölgelendirin. Yine No.3 fırçayı kullanarak kayıkların iç kısımlarını ivory siyah ile boyayın. Kayığın diğer bölümleriniyse deniz için hazırladığınız karışımla boyayın, ancak yan kısımların ve kabinin kenarlarıyla arka kısmı boyamadan bırakın.
11. Ön planı boyayın. Büyük bir alanı kaplayan sahil ve kumulları boyamak için daha büyük bir fırçaya ihtiyacınız olacaktır. Kumu boyamak için içine biraz alizarin crimson karıştırılmış Ochre sarısını yatay ve geniş darbelerle uygulayın. Boyarken fırça darbeleri arasından beyaz kâğıdın görünür bırakılmasına dikkat edin, bu kuma bir parıltı katıp gerçekçi bir görüntü verecek ve güneşli bir plaj izlenimi verecektir.
12. Kumlara ışıltı katın. Boyanın kurumasına izin vermeden kâğıt havlunun düz kenarını kum tepeciği boyunca gezdirerek boyanın bir kısmını emmesini sağlayın. Bu işlem kumsalın kıvrımları üzerine güneş ışığı düştüğü izlenimi verecektir.
13. Plajı gölgelendirin. Kumsal içindeki gölgeleri ochre sarısının içine biraz alizarin crimson ve ulramarine eklenmesi sonucu elde edilen karışımının, biraz daha sıcak bir tonunu 7 numara fırçayı kullanarak oluşturun.
14. Kayık üstündeki detayları boyayın. Kabini ve kayık üzerindeki bantlar biraz ivory siyah ile koyulaştırılan cadmium kırmızısıyla boyandı. Direk gibi ince detaylarsa rigger fırça kullanılarak siyahla boyanmıştır. Son olarak kayığın yan tarafındaki gölgeleri ultramarine ve alizarin crimsonun morumsu karışımıyla güçlendirin.
Tamamlanmış Resim
A. İki farklı ton mavi. Gökyüzünde kullanılan boya resmin üst kısımlarında koyu tonlu bir ultramarinken, ufuk çizgisine yaklaştıkça su ve cobalt mavinin eklenmesiyle daha açık bir ton almıştır.
B. Gerçekçi bulutlar. Bulutlar yumuşak bir görüntü vermeli, sert kenarların oluşmasına izin verilmemeliydi; bu etkinin verilebilmesi içinse boya, hep aynı şekilde bir sünger ve kâğıt mendille nemlendirildi ve hafifçe silindi.
C. Dikey ve yatay hatlar. Kabin ve direğin dikey şekilleri ince bir rigger fırçayla boyandı ve plaj ile ufuk çizgisinin oluşturduğu yatay hatların güçlü etkisinin dağılmasına yardımcı oldu.
İleri Aşamalar
Deniz, gökyüzü ve plajdan oluşan ana renk blokları oluşturulmuş olsa da eğer isteniyorsa resmin üstünde biraz daha çalışılarak ön plana şekil verilip manzaranın güneşli atmosferinin geliştirilmesi mümkündür. Resmin tamamlanmasını sağlayacak son adım, resmin odak noktasını oluşturan kayıklara direk ve halat gibi detayların eklenmesi olacaktır.
Kaynak
http://www.unutulmussanatlar.com
Hasan Gürsoy ve
Lütfi Bayrak (Niğde AGSL Resim Öğretmeni)