At Arabası Süslemeciliği

At Arabası Süslemeciliği – Koşumculuk


Koşumculuğa paralel olarak gelişmiş el sanatıdır. Şehirdeki çeşitli atölyelerden son derece sağlam ve özenle boyanarak, manzara resimleriyle süslü at arabaları yapılmaktadır. Çevre illerde satışı yapılan at arabaları, yaylı tatar arabası, fayton olmak üzere çeşitli biçimlerde üretilmektedir.

Yaylı arabalar genellikle tek atlı olarak yapılmakta ve tekerleklerine lastik kaplanmaktadır. Arabanın önünde ve arkasında sarsıntıyı önlemek amacıyla yaylar bulunmaktadır. Yaylı arabanın üzerine, yapan kişinin adının yazılması gelenektir.

Tatar arabası çift atlı olarak yapılır. Kasa dingil üzerine oturur ve tekerlekleri demirle kaplıdır. Bu yüzden çok sarsıcıdırlar.

Faytonlar ise geçmiş zamanların lüks taşıt araçları olduğundan alabildiğine süslü, ince, zarif ve hafiftirler. Çift atlıdırlar. Üzerine körüklü bir kaplama ile dilendiğinde açılabilecek bir şekilde yapılır. Boyadan başka pirinç çakma düğmelerle de süsleme zenginleştirilir.

Fayton, körüklü, dört tekerlekli ve atlı binek arabasıdır. Osmanlılar zamanında arabalara genellikle “kupa” adı verilirdi. Son zamanlarda “talika”, “kinto”, “kâtip odası”, “lando” denilen çeşitli tipte arabalar yapıldı. Bütün bunlarla sadece insan taşınırdı. Otomobilden sonra fayton yavaş yavaş bırakıldı, büyük şehirlerde tamamen ortadan kalktı, Anadolu kasabalarında ise sayısı azaldı. Son yıllarda tekrar canlanan fayton kültürü birçok şehirde çoğaldı. Lando ile kupaların oturma yerleri tamamen kapalıdır. Tek veya çift atla çekilen faytonların körükleri yarı yarıya ve öne doğru kapanacak şekildedir. Sürücü için ön kısmında yüksek bir yer vardır. İstanbul Adalar’ında motorlu taşıt kullanma yasağı olduğu için faytonlar bu adaların özelliğini teşkil eder.

Koşumculuk

Taşımacılık için tamamen at arabalarının kullanıldığı zamanlarda hayvanları arabaya bağlamak (koşmak) için koşum takımları yapılıyordu. Koşumlar, sadece bir ihtiyacı karşılayan eşya olmaktan öte zarif birer el sanatı ürünüydüler. Koşum takımı şu parçalardan oluşuyordu;

Atların başına takılan “başlık”, boynuna takılan ve esas yükü kavrayan “hamut”, sırtı birkaç yerden saran “paldum”, atın sırtının tam ortasını bir miktar örten “belleme”, ağza takılan ve bir ucu da sürücünün elinde olan “gem-dizgin-terbiye”, ayrıca hamuttan arabaya uzanan, arabayı çeken “yan kayışı”. Koşum takımında ağırlıklı olarak manda (camız) derisi, dikiş için yine deriden yapılan parçalar kullanılır, takımın kimi yerlerine metal parçalar yerleştirilir. Koşum takımını süslemek için de gök (mavi) ve kırmızı boncuklar kullanılıyor. Boncuklar büyüklüğüne göre at boncuğu, dana boncuğu, kuzu boncuğu şeklinde isimlendiriliyor. Boncuk aralarına “gongurdak” denen küçük ziller de yerleştirilebiliyor.

Koşum, bir koşum hayvanının araba, kağnı gibi araçlara ya da saban, pulluk gibi âletlere koşulmasını sağlayan kayış takımıdır. Koşumcu, çeşitli koşum parçalarını yapan kimsedir. İlk koşum takımlarına MÖ IV. yüzyılda Mezopotamya’da rastlanmaktadır. Günlük hayatında ve meydana getirdiği uygarlıklarda atın büyük yeri olan Türkler, koşum takımlarını Orta Asya’dan beri kullanmaktaydılar. Bugün koşumculuk, koşum hayvanlarının önemini kaybetmesiyle birlikte kaybolmaya yüz tutan bir meslek haline gelmiştir.

 

Kaynak

 
ISTANBUL
 
 
 
 
 
Bugün 96 ziyaretçi (127 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol