Aba
Aba bir tür yünlü giysidir. Aba giysilerde eskiden Bulgaristan şayağı kullanılırken, sonraları “Feshane abası” denen kalınca bir kumaş kullanılmıştır. Abalar baldır uzunluğunda, bol kesimli, iki parmak yüksekliğinde dik yakalı olup cübbeye benzer, bazısının yakasında kürk bulunurdu. Şayaktan yapılan cübbe, kukuleta, maşlah ve dikişli libadeye de aba denirdi. Kısa salta (kolları açık ceket) “Aydın abası”, daha uzun biçimi “Balıkesir abası”, kalınca softan yapılanı “Bağdat abası” olarak anılırdı.
Osmanlı toplumunda bir zamanlar yoksulluk göstergesi sayıldığı ve daha çok dervişler, ilmiye sınıfının alt tabakasındakilerle medrese öğrencilerince giyildiği halde, XVII. yüzyılda Sultan IV. Murat, zarif giyimiyle tanınan Abaza Mehmet Paşa'nın aba cepkenini beğenip kendine de bir tane yaptırınca aba moda olmuştu.
Evliya Çelebi'nin Seyahatname'sinde abacıların Kapalıçarşı'nın en ünlü esnafından olduğu yazılıdır. İstanbul'da 300 dükkânda usta ve çırak düzeyinde 700 kadar abacının çalıştığı belirtilir. Bu abacılar esnaf alaylarına büyük olasılıkla eski bedestenlilerle birlikte katılmıştır. XIX. yüzyılda İstanbul'un abacıları Zindankuyu ile Odunkapısı arasında yerleşmişti. Bu bölgede bulunan Abacılar Caddesi de adını bu esnaftan almıştır.
Kaynak
https://tr.wikipedia.org
|