Keçecilik
Keçe, yün, kil ya da pamuğun ıslak ortamda çiğnenip dövülerek liflerinin birbirine kaynaşmasıyla elde edilen ve örtü, yaygı, çadır, giysi yapımında kullanılan kaba kumaştır.
Keçe, Orta Asya’dan beri Türkler tarafından bilinmektedir. Osmanlılarda Konya, Diyarbakır, Afyon, Isparta, Uşak, Urfa, Bursa keçe üretim merkezleri olarak tanındı. Ahilik örgütleri içinde yer alan esnaf loncalarında keçecilik, önemli bir yer tutuyordu. Kalfa ve ustalar 6-7 yıl süren hazırlık dönemlerinde yün ditme, yün atma, ayakla yün tepme, kalıba yün hazırlama, hamamda keçe pişirme gibi yöntemleri öğreniyorlardı.
Keçe, yeryüzünde bilinen en eski tekstil yüzeyidir. İlk defa nasıl yapıldığı ve kullanıldığı hakkında kesin veriler olmamasına rağmen; kullanımına ait en eski yazılı belge Homeros’un İlyada adlı eserindedir. 1071 Malazgirt Zaferi’nin ardından Orta Asya’dan Anadolu’ya göç eden konar-göçer Türk boyları, gelirken kültürlerini de getirmişlerdir. Getirdikleri el sanatının arasında keçecilik sanatı da bulunmaktadır. Geçmişten günümüze kullanım alanının genişliği nedeniyle de keçe, her zaman günlük yaşamın bir parçası olarak varlığını sürdürmüştür. Bir dönem için kullanım alanları azalan keçenin; birçok çeşidi günümüzde turistik ve hediyelik eşya üretiminde başrolü oynamaktadır. Birçok Türk, Avrupalı ve Amerikalı sanatçı keçe malzeme kullanmakta; tasarımın sınırları zorlanmakta, ressamlar ve heykeltıraşlar keçeyle inanılmaz sanat eserleri yapmaktadırlar.
Keçe sözlük anlamı: “Yapağı veya keçi kılının dokunmadan yalnızca dövülmesiyle elde edilen kaba kumaş”, “yapağı veya keçi kılının dürülüp, kuvvetlice bastırılması veya dövülmesiyle elde edilen; kepenek, çadır, çarık, külâh ve döşeme örgüsü yapımında kullanılan dokunmamış kaba kumaş” olarak tanımlanmaktadır. Konya, Akhisar, Kars, Erzurum, Urfa gibi merkezlerde yaygın olarak üretilmiştir. Bunda askeri kıyafetlerde kullanılması, halk arasında başlık olarak tercih edilmesi ve din görevlilerinin de keçeden giysiler giymesinin büyük payı vardır.
Keçenin Üretim Aşamaları
Keçe tüm el sanatlarında olduğu gibi üretimi uzun süren ve çok emek isteyen bir üründür. Yapımı için; yay, tokmak, kalıp, kalıpleş, makas, sepki (çubuk), hasır sırığı, halat, süpürge, makas, su kabı, terazi, boya kazanı ve ocağa ihtiyaç vardır. Keçede kullanılacak yün, koyunun Mayıs ayı kırkımından (ilk kırkım) elde edilir. Yün, kırkımdan sonra pıtrak ve pisliklerden temizlenmesi için iyice didiklenir ve ardından yay ve tokmakla lifler birbirinden tamamen ayrılana kadar atılır. Yere serilen bir hasır zemin üzerine, elyaf homojen bir şekilde serpilir, desen oluşturmak için motifler yerleştirilir ve hafif ılık su ile ıslatılır. Elyaf hasırla birlikte sarılarak rulo yapılır ve ve “tepme” aşamasına geçilir. 30-40 dakika ayakla yapılan bu işlem sırasında uygulanan basınçla, lifler birbirine tutundurulmuş olur. Ardından hasır kalıp açılır ve ham keçenin “pişirme” aşamasına geçilir. İşlem; sıcak ve nemli bir ortamda, birbirine tutunmuş elyafların sıcak su ve el veya dirsek basıncı yardımıyla iyice kenetlenmesinin sağlanmasıdır. En son aşamada ise, keçe yıkanır ve tekrar sıkı bir rulo yapılır. Rulo yere dik bir konumda bekletilip, içinde kalan suyun iyice süzülmesi sağlanır ve asılarak kurutulur.
Keçenin Kullanım Alanları
Keçe geçmişten beri kullanım alanlarının genişliği nedeniyle, yaşamın içinde olan bir malzemedir: Sergi, çadır, yük, at, eyer, havut (deve), sedir, yolluk, yorgan, yastık, namazlık, yatak ve minder keçeleri geçmişte çadır ve evlerde kullanılmıştır. Bunun yanı sıra çeşitli kullanımlar için üretilmiş keçeler de vardır: Süt keçesi, kar keçesi, ter keçesi, koşum keçeleri, ayakkabı keçesi, kapı keçeleri, paspas, matara kılıfı, tandır keçesi, kıbrız keçesi, torba ve heybe, yamçı, dolak keçesi, top keçeler, karine keçesi, kepenek, külâh, terlik, çizme, çorap, ayakkabı, pantolon, palto, kuşak gibi.
Keçe, günümüzde sanayi alanında da kullanılmaktadır. Örneğin; mazot filtre keçesi, yağ keçeleri, nikelaj parlatma keçeleri, yalıtım keçeleri, tapa keçeleri, cilâ keçesi, ütü keçeleri, giyim sanayinde kullanılan keçeler gibi… Görüldüğü gibi, kullanım alanı son derece geniş olan keçe; motif ve renk açısından da çeşitlilik göstermiştir. Genellikle kırmızı, mavi, lacivert, yeşil, mor, kahverengi ve hayvanın kendi yün renkleri ile hayvan mücadeleleri, süvariler gibi gerçekçi anlatımların yanında, mitolojik hayvanlar da İslâm öncesi dönemlerin kompozisyonlarını oluşturmuştur. İslâmiyet’in kabulünün ardından koçboynuzu, sığır sidiği, kafes gibi stilize edilmiş motifler kullanılmaya başlanmıştır. Aynı zamanda düz renk keçe elde edildikten sonra üstüne işlemeler yapılarak da kullanılmıştır.
Kaynak
|