Nakış
Nakış, canlı cansız veya geometrik birçok figürün süsleme amaçlı olarak değişik eşyaların zeminlerine işlenmesi ile elde edilen bir süsleme şeklidir. Daha çok kumaş türü zeminlere değişik renkteki iplikler ile yapılan süsleme için kullanılır.
Bu tarz işlemeler binlerce yıldan beridir yaygın olarak kullanılmaktadır. Gergef üzerine gerdirilen çeşitli kumaşlara iğne ya da tığ gibi araçlar kullanılarak işlenen geleneksel nakışlar olduğu gibi, gergef işlemek dışında endüstrinin gelişmesi ile beraber nakış işleyen makineler üretilmiş, bilgisayar ortamında tasarlanan türlü desenler yine bilgisayar yardımıyla her türlü tekstil, ayakkabı, ev tekstili gibi alanda kullanılmaktadır. Nakış işleme mesleği tüm dünyada başlı başına bir endüstri halini almıştır. Türkiye'de özellikle elle yapılan nakışlar çok gelişmiştir. Çok yaygın bir biçimde, bütün yörelerimizde kadınlar nakış işlemekte olup, çok farklı eğitim kurumlarında da nakış konusunda eğitim verilebilmektedir.
El Nakışının Tarihçesi
Türk işlemelerinin tarihi çok eskidir, araştırmalar sonunda XIII. yy.da Türklerle beraber doğduğu, Orta Asya’dan Avrupa’ya yayıldığı ortaya çıkmıştır. Fakat bugün elimizde XV. yy.dan daha öncesine ait örnekler bulunmamaktadır.
İşleme sanatı da diğer el sanatları gibi, insanların günlük ihtiyacını karşılamak, giyecek ve kullanılacak eşyaları bezemek arzusuyla doğmuştur. İnsanoğlunun, iki parçayı birbirine ekleme, düz bir dikişi bile dekoratif anlamda, yapma fikriyle gelişmiş bir sanat dalıdır.
Tarihin yazıyla birlikte başlamış olmasına rağmen, işlemenin ne zaman ve nerede ortaya çıktığını söylemek kesinlikle mümkün değildir. Ancak Anadolu’da yapılan kazılarda bulunan iğneler, neolitik çağdan beri Anadolu’da iğneyle yapılan işlerin varlığını ortaya koymaktadır.
Tarihi çok eskilere dayanan işleme sanatının, mitoloji ve efsanelerde de sözü geçmektedir. İlyada efsanesinde Odysseus kılık değiştirerek Lykomede’in evine gider ve bohçasındaki işlemeleri gösterir. Mitolojide ise; Musa peygamberin kutsal sandığının örtüsünün işlemeli olmasını istediği için Nuh peygamberin kızı Noema’nın gergefi bulduğundan bahsedilmektedir.
Türk işlemeleri bölgelere göre gelişmiş ve o bölgelerin iklim şartları, örf ve âdetleriyle ilgilenmiştir. Türk kadın ve kızları geleneklerine uyarak çeyizlerine, giysilerine, kullanacakları eşyaların üzerine işlemek gereği duymuşlar ince bir zevkle renk, motif ve tekniği birleştirip sanat eserleri meydana getirmişler. Konu ve renk için tabiattan ve evrelerinden yararlanmışlardır.
Türk işlemelerinin gelişmesinin, yayılmasının ve bu işlemelere önem verilmesinin başlıca nedeni, en değerli yerlere üzeri nakışlı eşyalar hediye etmek âdet ve zevkinden doğmuştur. Renk ve motifler, âdetleri gereğince fazla konuşmayan Türk kadınının aynı zamanda konuşma lisanıdır. Çok dar bir çevresi olan Türk kadınının gönüllerinden geldiği gibi çizip, insanı büyüleyen renkler, altın ve gümüş simlerle sanat eseri değerindeki işlemeler yapması, Avrupa’da da hayret ve takdirle karşılanmaktadır.
Türk işlemelerinin en parlak devri, XVII. ve XVIII. yüzyıllara rastlar. Bu çağda işlemeler, kıymetli kumaşlar üzerine bol miktarda altın ve gümüş sim kullanılarak ve ipeklerle işlenmiştir. Günümüzde hayat şartlarının değişmesi nedeniyle zor olan bu nakışlar az işlenir olmuş ve eski ince işleme şeklini kaybetmiştir. Halen eski işlemeler renk ve desen karakteri bozulmadan modernize edilerek güzel, zevkli hale getirilmektedir.
Tarih boyunca iftihar ettiğimiz bu işlemeler zamanla kaybolma tehlikesi içindedir. Bir taraftan işleme yapılmayışı, diğer taraftan olanların yok pahasına yurtdışına aktarılması üzücüdür. Güzel bir organizasyonla eski işlemeler toplanıp müzelere yerleştirilmezse, bu işlemeleri yaşatacak dernekler kurulmazsa ata yadigârı işlemelerimize zamanla başkaları sahip çıkabilir. Ayrıca Türk işlemelerini bütün dünyaya yaymak için de tüm gücümüzle çaba sarf etmemiz gerekmektedir.
El Nakışı Nedir?
Pamuk ya da ipekten yapılmış, beyaz ya da renkli, kalın ve ince kumaşlar üzerine; ipek, yün, keten, pamuk, v.b. gibi iplikler kullanarak elde iğne veya tığ ile düz ve kabarık değişik iğne teknikleri kullanılarak yapılan süslemelere “el nakışı” denir. İşlenecek yüzeyin gerilmesinde çoğunlukla gergef, kasnak gibi araçlar kullanılabildiği gibi bazı tekniklerde kâğıt da kullanılabilmektedir.
1-Hesap İşi
Hesap işi, her zaman iftihar edeceğimiz milli bir işimizdir. Hesap işi, ipliği sayılabilen kumaşlar üzerine ve sayılarak işlenir. Hesap işinde çekme ve kesme ajurların yer aldığı görülür Hesap İşi’nde uygulanan teknikler;
a) Hesap işi antikası
b) İnce sarma
c) Susma
d) İğneye sim geçirme
e) Hasır iğne
f) Civankaşı
g) Balıksırtı
h) Düz hesap iğnesi
i) Verev hesap iğnesi
j) Ciğerdeldi
Hesap İşi Yaparken Dikkat Edilecek Esaslar
1-İpliğin tarazlanmaması
2-Desenin Türk işi karakteri taşıması
3-İşlemenin ters ve düzünün bir olması
4-Seri renklerden faydalanılması
5-Simli yerlere kızgın ütü basılmaması
2-Türk İşi
Türk işlemelerinde desen itibariyle doğadan alınan motifler görülmektedir. Türk işi, adından da anlaşılacağı gibi atalarımızdan kalma bir işleme türüdür. Türk işlemelerinde motiflerin etrafı kavisle çevrilidir. Hatların ince ve kıvrak olması Türk motiflerinin özelliğini belirtir. Eski işlemelerdeki motifler, kişilerin özelliğini, bulundukları yöre özelliğini taşımaktaydı. Türk işinde kullanılacak olan kumaşların dokusunda naylon karışımı olmamasına dikkat edilmelidir. Genellikle keten, yöresel kumaşlar, yün tela, ipek, şifon vb. tür kumaşlar tercih edilmelidir. Türk İşi’nde uygulanan teknikler;
a) Kenar gözeme
b) Düz pesent (sayılı)
c) Düz pesent (sayısız)
d) Gölgeli pesent (tahrirli)
e) Verev pesent
f) Mürver
g) Muşabak
Türk İşi Yapımında Dikkat Edilecek Teknik Esaslar
1-Kumaş ve iplik kalınlıklarının orantılı olması.
2-Renklerin desene ve kumaşa uygun olması.
3-İpliğin tarazlanmaması.
4-Desenin Türk işi karakteri taşıması.
5-İşlemenin ters ve düzünün bir olması.
3-Çin İğnesi
Çin iğnesi, desenin yüzeyini tamamen kapatan renkli bir işlemedir. Renkli ipliklerin birbirinin içine girerek kaynaştığı ve düz bir yüzey meydana getirdiği için desen boyanmış hissini verir. İsminden de anlaşıldığı gibi Çin iğnesi ilk defa Çin’de yapılmıştır. Çinliler kendi dokudukları atlas kumaşlar üzerine işleme yapmışlardır. Desen için günlük yaşantılarından, tabiattan ve efsanelerden yararlanmışlardır. Çin iğnesinin diğer bir adı da “iğne boyası”dır. Sık ve düzgü dokunuşlu bütün kumaşlar üzerine uygulanabilir. Örneğin: Sira saten, krep saten, tafta, kadife, organze gibi.
Çin İğnesi Çeşitleri
1-Düz Çin İğnesi: Tek renk ipekle çalışılır. Fazla renk katılmaz.
2-Gölgeli Çin İğnesi: Pek çok rengin bir arada kullanılması ile yapılır. Asıl Çin iğnesi budur.
3-Fantezi Çin İğnesi: Desenin bazı yerlerine gölge verilerek yapılır. Yardımcı olarak sap işi, makine dikişi, gölge işi, tohum işi kullanılır.
Çin İğnesi Yapımında Dikkat Edilecek Teknik Esaslar
1-Kumaş ve iplik kalınlıklarının orantılı olması
2- İğne yerlerinin belli olmaması
3-Renklerin kaynaşması
4-İnce ve uzun iğneyle çalışılması
5-İğnenin yatık batırılması
6-Hep aynı yönde yapılması
7-İpliğin tarazlanmaması
8-Desenin dar yerinden geniş tarafına doğru çalışılması
9-İpliklerin kısalı ve uzunlu atılması
10-Alt ve üstünün bir olması
11-Atılan ipliklerin yan yana gelmesi. Üst üste veya aralıklı olmaması
12-Atılan iplik uzunluklarının 0,5 cm’yi geçmemesi
4-Antep İşi
Antep işi iplikleri sayılarak ve belli motif özellikleri dikkate alınıp kumaşın en ve boy ipliklerinin kesilerek çeşitli ajurların işlendiği ve motif kenarlarının susmalarla zenginleştirildiği bir tekniktir. Antep işinde ajurlar yapılmadan önce hesap işi antikası, sarma yapılarak ipliklerin atması engellenir. Ajur özelliğine göre fon, bir kes bir bırak, iki kes bir bırak şeklinde hazırlanabilir. Antep işi tekniğinde desen sayılarak kumaşa geçirilir. Deseni kumaşa geçirme çok önemlidir ve direk işlemenin kalitesini etkilemektedir. Eğer desen kumaşa geçirilirken hata yapılırsa, fonun kesiminde telafisi mümkün olmayan sonuçlar doğabilir. İplikleri kesilerek hazırlanan fonlar; 1-Mercimek ajuru 2-Örümcek ajuru 3-Kartopu ajuru 4-Ciğerdeldi 5-Cemelyan ajuru a) Çitime b) Badem Ajuru teknikleriyle yapılır. Ajur dışında kalan kısımlar çeşitli susmalar ile süslenir. Desenler genellikle sayarak kumaşa geçirilir. Antep işi giyim süslemeleri, dekoratif ürünler, oda ve yatak takımları gibi pek çok ürünlerde kullanılır.
5-Tel Kırma (Bartın İşi)
Orijinal ve güzel bir işleme tekniği olan tel kırma işi Türklere özgü bir işleme sanatıdır. XIX. yy.dan bu yana yapılmakta olan tel kırma işinin diğer adı ise “Bartın İşi”dir. Tel kırma işi işleme sırasında tel, makas kullanılmadan el yardımı ile yukarı aşağı doğru hareket ettirilerek kırıldığı için bu isimle adlandırılmıştır. Tel kırmada kullanılan tel, madensel tellerden yapılır. Görünüm ve genişlik olarak gelin telini andırır. Tel kırma tekniğinin özel iğnesi vardır. Yassı ve kısa olan bu iğnenin baş kısmı geniş olup uca doğru incelir. 2,5-3 cm boyunda tül deliklerinden geçebilecek genişliktedir. İşlemede yapılan her bir iğne puanından sonra tel el ile kırılarak koparılır.
Tel kırma tekniğinde desen kumaşa sayılarak geçirilir. Be nedenle sayılabilen kumaşlar tercih edilmelidir. Geçmişte daha çok çarşaf, yastık örtüsü, kırlent, karyola eteği, bohça, yatak örtüsü, vb ürünlerde uygulanan tel kırma, günümüzde oda takımlarında, masa örtüleri, panolar, kırlentler, abajurlar, kutular, tuvalet takımı, dış giyim (bluz, pantolon, fantezi elbiseler vb.), giyim aksesuarları (çanta, kemer, eşarp, şal, etol, şapka vb) gibi ürünlerde kullanılmaktadır.
Tel kırma teknikleri
a) Artı puan (+)
b) Çarpı puan (x)
6-Maraş İşi (Dival İşi)
Bu nakış türü Maraş ilimizde yoğun bir şekilde yapıldığından dolayı Maraş işi adını almıştır. “Dival işi”, “sim-sırma işi”, “mukavva işi”, “bastırma” gibi isimlerle de anılır. Maraş işi, tersi ile yüzü farklı görüntüde olan tek yüzlü bir işlemedir. Desen işleme ve kabartma kartonları çiriş ile hazırlanan, deseni kartondan özel bıçağı ile oyulan ve kumaşa yapıştırılan, daha sonra kartona gerilerek “cülde” adı verilen özel tezgâhta üstten çok katlı sim ya da sırma ile alttan mumlanmış iplikle karşılıklı tutturularak yapılan bir işleme tekniğidir.
Maraş işinde kullanılan teknikler;
a)Sarma
1.Düz sarma
2.Verev sarma
3.Yarmalı sarma
4.Kabartma sarma
5.Delikli sarma
b)Pesent
1.Düz pesent
2.Verev pesent
c)Balıksırtı
d)Hasır iğne
e)Aplike
f)Taç (kenar çalışması)
Maraş işinin uygulandığı alanlar; Önceleri evrak çantası, cüz kesesi, kahve ibriği torbası, nihaleler, terlik, pabuç, yatak örtüleri, bindallılar, gelinlikler, perdeler, divan örtüsü vb. eşyalarda kullanılırdı. Günümüzde ise, oda takımları, masa örtüleri, panolar, kırlentler, sehpa takımları, kutular, seccadeler, yatak örtüleri, albüm kapakları gibi ürünlerde; dış giyimde gece ve abiye kıyafetlerde, fantezi kıyafetlerde; iç giyimde gecelik, sabahlık vb. çanta, fular, etol, ayakkabı, terlik, broş, küpe, kemer, mendil, şal gibi giyim aksesuarlarında kullanılmaktadır.
7- Ajur
İplik çekilerek ya da kesilerek yapılan bir nakış türüdür. İplikleri çekilerek yapılan ajura “çekme ajur”, iplikleri kesilerek yapılan ajura ise “kesme ajur” denilmektedir.
Çekme ajur: Kumaşın bir tarafındaki iplikleri çekilir. Çekilmeyen iplikler çeşitli kotonlarla grup grup bağlanarak şekil verilir. Çekme ajurlar başlı başına kullanılabildiği gibi, değişik tekniklerle birlikte de kullanılabilen çok zarif ve dekoratif bir nakış türüdür.
Kesme ajur: Kumaşın bir tarafındaki iplikler desene uygun olarak gruplar halinde kesilir. Diğer taraftaki iplikler tamamen kesilir ve çekilir. Ortada kalan iplikler kotonlarla şekillendirilir. Bu arada motife uygun iplikler atılarak üzeri sarılır.
Günümüzde kullanılan ajurlar:
a)İplik çekme ajurlar
b)Ara ajurlar
c)Düğümlü ajurlar
8-Antika
Genellikle temizleme tekniği olarak kullanılan antika, süsleme olarak da kullanılmaktadır. Antika işleme ipi ile kumaş ipliklerinin üçer ya da dörder bağlanması ile meydana gelen iğne teknikleridir. İplikleri çekilerek yapılır. Antika, kumaşın enine yapıldığı zaman en iplikleri, boyuna yapıldığı zaman boy iplikleri çekilir. Çekilen ipliklerin genişliği 3 mm’yi geçmemelidir.
Günümüzde kullanılan antika çeşitleri:
a)Düz antika (tek taraflı antika)
b)Karşılıklı antika
c)Zikzak antika
d)Fantezi antika
Kasnak İşi (Suzeni)
Geniş ve büyükçe bir tahta kasnağa gerilen kumaş üzerine tığ ile yapılan zincir işi tekniğine “kasnak işi” denir. Bir adı da “suzeni”dir. Kasnak işi kolay yapılışı ve gösterişli bir işleme oluşu nedeniyle çok rağbet görmüştür. Kasnak işi bir İslâm-Türk işleme tarzıdır. İlk önce Türkistan ve Kafkasya’da Türklerin yaşadığı bölgelerde görülmüştür. Kasnak işi sık dokumalı bütün kumaşlara, çizgili ve kareli yerli dokumalara uygulanır. Sofra ve çay takımları, çeşitli örtüler, oda takımları, elbise, sabahlık, seccade vb. ürünlerde kullanılır.
Kasnak işi teknikleri:
1-İğne ile kasnak iş (İlme)
2-Kasnakta tığ ile yapılan
3-Makine ile işlenen kasnak işi
9-İğne Oyası
Kumaş, zincir ya da kalın iplik üzerine iğne yardımı ile düğüm atılarak yapılan bir örgü sanatıdır. Derin bir geçmişe sahip olan iğne oyaları aynı zamanda, çok zengin çeşide de sahiptir. Türk kadınının yaptığı oyalara verdiği adlar onların hayal gücünü ve günlük hayata bakışlarını yansıtmaktadır. Genellikle ipekten yapılan iğne oyaları küçük iğnelerle ilmikler düğümlenerek örülür. Düğümler sıkıştırıldıkça, örülen iplik inceltildikçe, örgü gözleri de küçülür. İğne oyasındaki örgü desenleri benzedikleri şekillerle adlandırılır; “Birli”, “mecnun yuvası”, “pirinç”, “Trabzon” vb.
Makine Nakışı Nedir?
Çeşitli örtü, giyim ve dekoratif eşyaları süslemek amacıyla tabiattaki renk, şekil ve geometrik desenlerden, eski Türk sanatı kaynaklarından yararlanılarak kumaş ve deri üzerine çeşitli ipliklerle, simlerle makinede yapılan işlemelerdir.
Bu işlemeler yapılacak işin özelliğine göre kasnaklı ve kasnaksız olmak üzere makinede iki şekilde uygulanır. Bilindiği gibi işleme ipek, yün, keten, pamuk, metal vb. iplikler kullanarak, çeşitli iğneler ve uygulama biçimleri aracılığıyla; keçe, deri dokuma çeşitlemeleri vb. üzerine yapılan bezemeler olarak tanımlanmaktadır. Dokumaların işlemelerinde gözlenen uygulama biçimleri, işlenecek dokumayı oluşturan atkı ve çözgü iplikler üzerinde yapılan temel işlemlerdeki sistem doğrultusunda, beş ana grup altında toplanmaktadır;
1-Dokumanın iplikleri üzerinde yürütülen iğneler,
2-Dokumanın iplikleri kapatılarak yapılan iğneler,
3-Dokumanın iplikleri çekilerek yapılan iğneler,
4-Dokumanın iplikleri kesilerek yapılan iğneler ve
5-Dokumanın ya da dokumaların iplikleri bağlanarak yapılan iğneler şeklinde sıralanabilecek bu ana tekniklerin kapsamında zengin çeşitlemeler yer almaktadır.
İğnenin dokumanın belli yerine batırılması ve belli yerinde çıkarılmasından oluşan hareketleriyle dokumanın yüzeyini bezeyici bir biçimde, farklı nicelik ve niteliklerde kullanılması, beş ana teknik grubu altında, çeşitlemelerin kümelenmesine ve değişik uygulama biçimlerinin elde edilmesine neden olmaktadır.
Birinci grupta dokumanın en ve boy iplikleri ya serbest stilde ya da sayılarak yapılan iğnelerle örtülüdür. İkinci grupta dokumanın küçük ya da büyük yüzeylerinde belirlenen iplikler nakışlarla ya da başka türde dokumalarla, pulla, boncukla, plakayla kapatılır. Üçüncü grupta ya dokumanın çekilmiş ipliklerinin kenarlarına ya da çekilmek üzere bırakılan en ve boy ipliklerinin kenarlarına iğneler uygulanır. Dördüncü grupta kesilecek, kesilmiş, delinmiş dokumaların, dokuma kenarlarını atmasını önlemek ve bezemek amacıyla yapılan iğneler vardır. Beşinci grup ise iğneler dokumanın ipliklerinin bağlamak ya da dokumaları birbirine geçirmek için kullanılan iğnelerden meydana gelir.
İğneye takılı ipliğin dokumanın üstünde, altında yönlendirilmesiyle sağlanan yardımla yapılan, bu iğne hareketleri ana teknik grupları altında kümelenen uygulama çeşitlemelerinin başka deyişle iğnelerin (teknik) oluşmasını sağlamaktadır. Atkı ve çözgü iplikleri bulunmayan keçe, deri vb. gibi gereçler üzerinde yapılan işlemelerde dokumanın iplikleri ile bağlantılı bir uygulama söz konusu olmadığından işleme iğnelerinin serbest stil (iplik) sayılmadan yapılan iğne türlerinden aplike, kordon tutturma, dival işi vb. gibi kapama iğneleri süslemelerde kullanılır.
Gergef
Üzerine nakış işlenecek kumaşların gerilmesine yarayan tahtadan bir çerçevedir. Dört ayak üzerinde durur. Bu ayak ve çerçeve, istenildiği zaman sökülüp takılabilecek şekilde hareketli yapılmıştır. Gergef çerçevesinin üstünde sıra ile birçok delikler vardır ki bunlara sırayla “gergef bezi” denen kenar bezlerinin ipleri geçirilmiştir. Üstüne işlenecek bez, kenarlarından bu gergef bezlerine dikilir ve bu ipler çekilmek suretiyle işlenecek bez gerilir. Gergef işleyenler daima sağ ellerini bu bezin üstünde ve sol ellerini de altında tutarak iğneyi yukarıdan aşağıya ve aşağıdan yukarıya batırmak suretiyle nakış işlerler.
Kumaşı Gergef ile Germe
İşleme, kumaşı gergef bezleri dikilerek yan tahtalara tutturularak çalışılır. Büyük motiflerde kasnağa gerilmeyen kumaşlarda ve birkaç kişinin çalışması gereken büyük ürünlerde gergef kullanılır.
Kaynaklar
http://www.tekstildershanesi.com.tr
http://nakisci.blogcu.com
http://www.unutulmussanatlar.com
|